Artık “ah nerde o eksi bayramlar” diye söze başladığımız bayramlardan biri belki de en heyecan ile bekleneni kurban bayramı, bir kez daha geldi çok şükür. Acaba geçen bayramdan bu bayrama kadar belki de hatırladığımız en eski bayramımızla bu bayramımız arasında anlamak bakımından bir fark oluştu mu? Ekonomik bakımdan birçoğumuz çok fark var diyeceğiz, geçen bayram kurban kestim ama bu yıl kesemeyeceğim yada akrabalarımızdan, komşularımızdan bazıları kesemeyecek diyeceğiz ama benim için en önemlisi kurbanı kesmek değil anlamak.

        Her yıl haber kanallarında kurban bayramının trajik komik görüntülerini görmekteyiz ve ibret almadan bir sonraki yıl aynılarını tekrar etmekteyiz. Kaçıp kovalanan kurbanlar, kendini yaralayan acemi kasaplar, kurbanlara işkence eden cahil insanlar, kan gölüne dönen yollar ve… Ama benim amacım bu konulardan ziyade başka bir meseleye dikkatleri çekmek!

        Kurban kim için, neden kesilir diye sorarsak belki de birçok insan dilde bunu anlatır, peki ya amelimiz aynısına şahadet eder mi? Kurban ibadeti Hz. İbrahim (a.s.) ile başlayan Hz. Peygamber efendimizle (s.a.a.) devam eden büyük bir ibadet. Ruhu ve manası olan bir ibadet. Bu ibadeti yerine getirdiğimiz günde bayram ediyoruz. Acaba kurban bayramı mı et bayramı mı? Neden mi çünkü kurbanda esas olan fakir fukarayı hatırlamaktır, onlara yardımcı olmaktır. Ne hazindir ki bayramdan altı ay sonra gidilen bazı misafirliklerde ikram edilen yemeğin etinin kurban eti olduğu övgü dile getirilip gururlanılır, birde derin dondurucular övülür. Ne yazık ne yazık!

        Kurban bayramı kendimiz için et bayramı olmuş. Hz. İbrahim (a.s.) bu maksatla mı oğlunu kurban kesecekti? Hz. İsmail’in (a.s.) eti ile doyasıya ziyafet mi çekecekti? Elbette ki hayır. O Rabbine kulluk görevini yerine getiriyordu ve onun yolunda öz oğlunu bile hiç gözünü kırpmadan feda edeceğinin göstergesiydi. Bu ibadet İslam ümmetinde de yerleştirildi ki bizlerde diyebilelim: “ey rabbim eğer senin yolunda bende oğlumu kurban kesmem gerekseydi hiç tereddüt etmeden keserdim”. İslam dini kolaylık ve güzellik dinidir bu yüzden insanların kestikleri kurbanlardan yemelerine izin verildi ama bir şartla fakirleri de unutmamak kaydı ile.

“Kurban” yakınlaşmak kelimesinden alınmıştır, Kime yakınlaşmak elbette Allah’a, ibadetlerde söylediğimiz “Kurbeten İlallah” Yani Allah’a yakınlaşma niyeti ile yapıyorum anlamına gelmektedir. Bu bayramda ketiğimiz kurbandan kastımız” Ey Rabbim, senin yolunda her şeyimi feda etmeye hazırım, Hz. İbrahim (a.s.) gibi evladımı feda etmem gerekse bile onu senin yolunda gözümü kırpmadan feda edeceğim” anlamında olursa; Allah kabul etsin bayramı manası ile anlamış ve Bayramımız bayram olmuş demektir.

        Bu günde fakirlerin hatırlanmadığı, evde mangallar, saçlar, tavalarda yapılan kebaplarla sınırlı kalan bir kurban bayramı elbette ki et bayramı olacaktır. Aslında bayram hususunda söylenecek çok sözler var ama bu satırlar bir defa ile bunları kaldırmaya kadir değiller. Neyse yüce yaratıcı anlayışımızı arttırsın, bizleri bir birimize karşı muhabbetli etsin. Toplumumuzdan fitne ve fesadı çıkararak kardeşçe bir hayat sürmemizi nasip etsin. Amin.                                                                                             

Yeri geldiğinde Allah yolunda her şeyimizi feda edebileceğimizin göstergesi olan kurban bayramı tüm halkımıza hayır, bereket ve kardeşliğe vesile olması dileği ile mübarek olsun.

0
Would love your thoughts, please comment.x