Reuters haber sitesi, Suudi Arabistan’ın İran karşıtı stratejisini genişlettiğini ve Ortadoğu’nun da ötesinde, çeşitli ülkeleri Tahran’a karşı birleştirmeye çalıştığını belirtti.

Tesnim Haber Ajansı – Reuters haberinde, Al-i Suud’un İran karşıtı politikalarına değinerek şunları yazdı: “Selman Bin Abdülaziz krallığı altındaki Suudi Arabistan, Ortadoğu ötesi bölgelerde de İran ile çatışmayı büyütmeye çalışıyor. Arabistan’ın, Arap dünyası dışında İran ile çatışma hedefleriyle birlikte, artık batılı müttefiklerine aşırı bağlılığı yok.

Reuters bu konun açıklamasında şunları yazdı, “Selman, geçtiğimiz yılın başlarında iktidara geçtiğinde, İran ile 5+1 ülkeleri arasında (Amerika, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin ve ek olarak Almanya) Nükleer Anlaşma imzalandı ve Riyad da stratejisini, İran’ın Afrika, Asya ve hatta Latin Amerika’daki nüfuzuyla mücadele etmek için kullandı.

Arabistan, İslami kanallardan çeşitli ülkeleri İran ile ilişkilerini kesen ülkelere katmak için kullanıyor. “Terörizme Karşı İslami Koalisyon” un, İran’ı davet etmeden oluşturulmasını bu duruma örnek olarak gösterebiliriz.

Arabistan Dışişleri Bakanı Adil El- Cubeyr geçtiğimiz günlerde düzenlediği bir basın toplantısında şunları söyledi: “İran terörizmi destekleyerek kendini izole eden bir ülkedir. Bu yüzden dünya, özellikle İslam dünyası, İran’a tepki göstermektedir ve aslında ‘artık yeter’ demektedir.”

Haberde, İran’ın Hizbullah’ı desteklemesinin Riyad’ın endişelerinden biri olduğu ve Arabistan bu bağlamda, Lübnan’ın, İran halkının Arabistan büyükelçiliği önünde, Şiilerin önemli din âlimlerinden Şeyh En-Nemr’in, Arabistan tarafından idam edilmesini protestosunu kınamaması üzerine, Beyrut hükümetine askeri yardımlarını kestiğini yazdı.

Reuters haberine şu şekilde devam etti: “Bunlar, Riyad’ın, İran’ın Arap ülkelerindeki ölümcül faaliyetleri olarak gördüğü girişimlerinin büyümesini engellemek için, Arabistan’ın diplomatik, ekonomik ve askeri çabalarının bir kısmı.

Arabistan, geçtiğimiz yıl Kasım ayında terörizme karşı koalisyon oluşturarak, Pakistan ve Malezya gibi Ortadoğu ötesi ülkelerin de İran’a karşı desteklerini kazanmak istiyor.

Arabistan’ın bu stratejisi kısmen, Ocak ayında uygulanan Nükleer Anlaşmaya bir tepki. Riyad, Nükleer Anlaşmanın yaptırımlarında kalkmasıyla birlikte, İran’ın dünya düzeyindeki karının artacağı endişesini taşımaktadır. Arabistan, batıda asıl müttefiki olan Washington’un, zamanla bölgeden geri çekileceğinden de endişeleniyor.

Arabistan İç İşleri Bakanlığı ile yakın ilişkileri bulunan Irak güvenlik uzamanı Mustafa Aleni şöyle söylüyor: “Arabistan’ın Salman’dan kaynaklanan stratejisine göre, ‘İran’ın nüfuzunun artmasının sebebi sadece hiç kimsenin İran karşısında durmamasıdır’.”

34 Müslüman ülkenin Genel Kurmay Başkanları, Mart ayının sonlarında askeri bir tatbikatta bir araya geldiklerinde, Al-i Suud’a bağlı Suudi gazetelerinden El-Şark El-Evset’te ‘ İran’a giriş yasak yazan broşürleri dağıtan savaş uçaklarını gösteren’ bir karikatür yayınlandı.

Bahsedilen koalisyon hali hazırda ilerleme kaydediyor ve Ramazan ayında işbirliği merkezi açmak istiyor. Suudi Savunma Bakan Yardımcısı Ahmed El-Asiri bu koalisyon hakkında şunları söyledi: “Bir sonraki adım, savunma bakanları toplantısı ve bu toplantı, Ramazan ayında gerçekleşebilir ve aynı zamanda Riyad’da işbirliği merkezi oluşturmak için de hazırlanıyoruz. Bu merkezde üye her ülkeden daimi üyeler olacak ve ülkeler herhangi bir çatışmada bu merkezden yarım talep edebilecek ya da askeri, güvenlik ve diğer yardım önerilerinde bulunabilecek.”

Reuters haberinin devamında şunları yazdı: “Bu koalisyonun asıl amacının İran’ı kontrol etmek olduğu açık bir şekilde söylenmese bile, bu koalisyon, Tahran, Irak ve İran’ın müttefiklerini kapsamıyor. Bu koalisyon ayrıca, bazı batı medyasının ‘İran ve Şii müttefiklerinin IŞİD ile mücadele etmesine rağmen, Arabistan’ın aşırıcı milisleri bazı alanlarda desteklediğine’ dair yaptıkları açıklamalarla da muhalefet etmek istiyor.

Riyad, bahsedilen koalisyonu oluşturmakla birlikte, Hindistan’ın desteğini kazanmayı da istiyor ve bu ülkeyi, İran’ı izole etmesi için kışkırtmaya çalışıyor ama şimdiye kadar farklı neticelere ulaştı. Geçen ay, her iki ülkeyi ziyaret eden Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin ziyareti sonrasında, Arabistan’ın Hindistan’a enerji satışı iki kat arttı. Ancak, Yeni Delhi aynı zamanda İran’da bir liman inşa etmek için de anlaştı.

Suudi bir analist şöyle diyor: “Bir kısmı İran ile mücadele hedefiyle gerçekleşen, geçtiğimiz yıl düzenlenen, Güney Amerika ve Arap Birliği ülkeleri toplantısına Riyad’ın ev sahipliği yapmasını da, Suudi Arabistan’ın İran’la mücadelesindeki başka bir çabası olarak gösterebiliriz.

Bazı Afrika ülkeleri birkaç ay önce, Arabistan’ın baskılarıyla İran ile diplomatik ilişkileri kestiler. Geçtiğimiz hafta Pazartesi günü, Zambiya Cumhurbaşkanı, Riyad’a resmi ziyarette bulunur bulunmaz, İran karşıtı açıklamalarda bulundu.

Arabistan’ın baskılarıyla İran’la ilişkilerini kesen ülkeler arasında, Sudan, Cibuti ve Somali’yi de sayabiliriz. Ocak ayında Reuters bir belge ele geçirmiş ve bu belgede, Somali’de Magadişu hükümetinin İran ile ilişkilerini kesmeden kısa bir süre önce, Arabistan’dan 50 milyon dolarlık yardım paketi aldığına değinilmektedir.

Reuters haberinde bu maddeleri sıraladıktan sonra şunları yazdı; toplamda Riyad, İran karşıtı yaklaşımın başarılı olduğuna inanıyor ama Katar’ın Georgetown Üniversitesi’nden bir profesör, kazanan ve kaybedenleri belirlemek için henüz çok erken olduğunu söylüyor.

0
Would love your thoughts, please comment.x