Avrupalı ve Kuzey Amerikalı gençlere hitaben

Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla

Başta Fransa’da yaşanan saldırı olmak üzere son zamanlarda batı ülkelerinde yaşanan gelişmeler beni siz gençlerle direk sohbet etmeye mecbur bıraktı. Sözlerim değerli anne ve babalarınıza değil, siz gençleredir. Çünkü gelecekte ülkelerin ve milletlerin idarecisi sizler olacaksınız. Ayrıca siz gençlerin gerçeği görme ve kabullenme yeteneğinin daha güçlü olduğunu biliyorum.

Bu yazdıklarım yaşadığınız ülkelerin yöneticilerine ve siyasetçilerine yönelikte değil. Çünkü onlar, kendi isteklerini gerçek siyasete tercih etmişlerdir.

Sizinle İslam’ı konuşmak istiyorum, özellikle size tanıtılmak istenen İslam dinini. Maalesef Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra rahmet dini olan İslam’ı korkunç bir düşman gibi tanıtmak faaliyetleri hız kazandı. Korku hissini tahrik ederek nefret duygusunun harekete geçirilmesi, batı siyasetinin tarihinde hep var olmuştur.

Ben, batı ülkelerinin yarattığı korku kapanından uzun uzadıya bahsetmek istemiyorum. Son yüzyılın yakın tarihine kısa bir bakışla, ne demek istediğimi anlayacaksınızdır. Batı ülkeleri her daim sadakatten uzak bir tavırla diğer ülkelerin inanç ve kültürlerine mesafeli yaklaşmıştır.

Amerika ve Avrupa’nın tarihi kölelik, sömürgecilik, farklı renklerde olan insanları aşağılamak gibi birçok utanç verici olaylarla yoğrulmuştur. Sizin tarihçileriniz ve araştırmacılarınız Katolik ve Protestanlar arasındaki inanç çatışmalarından, birinci ve ikinci dünya savaşlarından utanç duyarak söz etmiştir.

Bu olaylara değinerek tarihi yeniden okumak gibi bir niyetim yok. Amacım kendi aydınlarınızdan tarihi olaylar karşısında uyanışa geçen batıya ait genel vicdanın neden günümüz olayları karşısında sessiz kaldığını sormanızdır. Bu tarihsel vicdani uyanış, neden İslami düşünce ve İslami kültür aleyhine başlatılan kampanya karşısında kör ve sağırdır?

Sizlerde çok iyi biliyorsunuz ki, ötekileştirmeye yönelik tahkir, nefret duygusunun güçlendirilmesi, yanıltıcı korku hissi vb. girişimlerin toplumların menfaatine zarar vermekten başka bir hayrı yoktur.

Sizden ricam kendinize kökü geçmişe dayanan korku ve nefret kampanyasının neden eşi benzeri görülmemiş bir şekilde İslam ve Müslümanları hedef aldığını sormanızdır. Güç sahiplerinin neden İslami değerleri tarihe gömmek istediğini analiz etmenizdir. Hangi İslami öğreti ve terimler dünyadaki süper güçlerin ilerleyişi durmaya yöneliktir? Neden İslam dini çarpıtılarak imajı lekelenmek isteniyor?

Benim sizden ilk istirhamım; İslam’ın çehresini tahrif etmek isteyen perde arkasındakilerin amaç ve hedeflerini iyi tahlil etmenizdir. Diğer bir isteğim; İnsanları sapkınlığa götürmeyi hedefleyen ve adeta bir sel gibi insanların üzerine yönlendirilen algı operasyonlarını analiz ederek İslam hakkında öğrenmek istediklerinizi birinci elden öğrenmenizdir.

Hayali düşüncelerin gerçeklerle sizin aranıza girmesine izin vermemenizi istiyorum. Özgür ve objektif düşünmenize engel olacak girişimlerin, olaylara adaletle hükmetmenize engel olmasına izin vermeyin. İletişim araçlarının coğrafi sınırları aştığı bu dünyanın akıllarınızı yapay sınırlarla kuşatmasına izin vermeyin.

Benim veya bir başkasının size anlattığı İslam’ı zorla kabullenmenizi istemiyorum. Ancak hiç kimsenin duygusallık ve ön yargı silahıyla dinamizm ve basiretinize ipotek koymasına müsaade etmeyin.  İslam’ın temsilcileri, paralı teröristlermiş gibi tanıtmalarına karşı çıkın. İslam hakkındaki her şeyi öz ve doğru kaynaklardan öğrenmeye gayret gösterin. İslam’ı Kuran ve Yüce İslam Peygamber’inin hayatından öğrenin. Etki altında kalmadan Kuran ve Müslümanları doğru okuyun.

Hiç İslam Peygamberinin hayatını ve insani öğretilerini mütalaa ettiniz mi? İslam’ın ilahi mesajını küresel güç olan medya dışında bir kaynaktan öğrenmeye çalıştınız mı? Şimdiye kadar kendinize “İslam’ın hangi bilimsel ve teknolojik gelişmelerin temelini attığını” sordunuz mu?

Her ne kadar hiç kimse İslam ve batı arasında yaratılan bu uçurumu tek başına onaramasa da sizler, adaletin tecellisi için farklı düşünceler arasında bir köprü oluşturabilirsiniz. Gerçi İslam ve siz gençler arasına set çekmek isteyenler buna izin vermek istemeyecektir ama yeni sorular akıllarınızda yeni ufuklar açılmasını tetikleyebilir.
Soracağınız her yeni soru sizi hakikate bir adım daha yaklaştırabilir. Bu nedenle İslam’ı doğru tanımak için elinize geçen her fırsatı değerlendirmeye çalışın. İslam ve Batı arasındaki etkileşimi gelecek nesillere taşımak, üstleneceğiniz sorumluluk duygusuna bağlıdır

 Ali Hamanei

21 Ocak 2015

0
Would love your thoughts, please comment.x