Öyle görünüyor ki Washington ve Erbil arasında imzalanan anlaşma, uzun ve kısa vadeli menfaatleri kapsıyordu. Bağdat hükümetinin, siyasi yetkililerin tepkilerinden ve Erbil yetkililerinin hırslı tutumlarından bunu öngörebiliriz.

RASTHABER- 2 ağustos Salı günü Amerika Savunma Bakanı Yardımcısı Robert O. Work ve Irak Peşmerge Bakanlığının denetiminde bulunan İçişleri Bakanı Kerim Şengali, Amerika ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasındaki anlaşma mutabakatını Mesut Barzani’nin de katılımıyla imzaladı.

Bu anlaşma Amerika Savunma Bakanı Ashton Carter’in 1 Ağustos Pazartesi günü Irak’a sürpriz bir ziyaret gerçekleştirerek, Erbil ile görüşme gerçekleştirmeden Irak’tan ayrıldığı ve Barzani ile sadece telefon görüşmesi gerçekleştirmekle yetindiği bir durumda imzalandı.

Bu protokolün konusu hakkında resmi olarak tek kaynak bölgesel yönetim haber kaynaklarından Rûdaw olsa gerek. Bu kanal konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:

“Bu protokol siyasi ve askeri bir protokoldür. Bu protokolün geçerlilik süresi, IŞİD savaşının sonuna kadardır. Anlaşmaya göre Amerika, IŞİD ile savaşta Peşmerge kuvvetlerine askeri, siyasi ve ekonomik destek sağlayacaktır. Aynı zamanda bu protokole göre Amerika, Peşmerge kuvvetlerinin maaşlarını ödeme konusunda da Kürdistan Bölgesel Yönetimine destek sağlayacaktır.”

Irak Savunma Bakanlığı da bir süre sonra bu protokolün bazı bölümlerini bir bildiri yayınlayarak açıkladı. Irak Savunma Bakanlığı, Amerika ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasında imzalanan anlaşmanın, Bağdat’ın bilgisi dâhilinde ve izniyle imzalandığını vurgulayarak, Peşmerge kuvvetlerinin tartışmalı bölgelerden çıkmasının da bu protokolün bir maddesi olduğunu söyledi.

Irak Savunma Bakanlığı daha fazla açıklamada bulunarak şunları belirtti: “Bu protokole göre, Peşmerge kuvvetleri Musul kurtarıldıktan sonra, şu an kendi kontrollerinde bulunan tartışmalı bölgelerden planlandığı gibi ve belirtilen zamanda geri çekilecekler. Bu protokol, sayıları bine ulaşan Peşmerge kuvvetlerinin maaşını ödemek üzere, Washington’un 415 milyon dolar yardımını kapsıyor.”

Irak Savunma Bakanlığı tarafından yayımlanan bildiride; Kürdistan Bölgesel Yönetim Bakanlığı ve Amerika Savunma Bakanlığı arasında askeri bir anlaşma imzalanmadığını ve onlar arasında imzalanan şeyin sadece bir mutabakat zaptı olduğu belirtilerek şu ifadelerde bulunuldu: “Bu mutabakat zaptı Amerika ya da IŞİD’e karşı ulusal koalisyonun Irak topraklarında askeri bir üs kurmasını kapsamıyor. Çünkü böyle bir üssün kurulması hâkimiyet konusudur ve sadece Irak Federal Hükümetinin yetkisindedir.”

Irak Savunma Bakanlığı birkaç gün sonra bu mutabakatın diğer bölümlerini de açıkladı.

Mutabakat metninde şu maddeler yer almaktadır:

1-IŞİD ile mücadelede ilk saflardaki Peşmerge kuvvetlerinin sayısının arttırılması.

2- İhtiyaç dâhilinde bu kuvvetlerden Neyneva şehrinin kurtarılmasında da yararlanılması.

3- Gönüllü Halk Kuvvetlerinin Kürdistan Bölgesel Yönetimi topraklarında donatılması ve eğitim verilmesi için Amerika ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasında işbirliği sağlanması.

4- Neyneva şehrinin kurtarılmasında Irak Hükümeti ile koordinasyon ve işbirliği sağlanması.

5- Neyneva şehrinin kurtarılması için Irak kuvvetlerinin ve ordusunun Kürdistan topraklarını kullanmaya devam etmesi.

6-  Bağdat’ın izni olmak şartıyla Neyneva şehrinin kurtarılması için, IŞİD karşıtı koalisyonun Kürdistan topraklarını kullanması ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile işbirliği yapması.

7- Anlaşmanın uygulanmaya başladığı tarihten itibaren Peşmerge ve diğer kuvvetlerin, Neyneva şehrini kurtarma operasyonları çerçevesinde ve kurtarıldığında merkezi hükümet tarafından belirlenen programda ve zamanda geri çekilmeleri.

8-Peşmerge Bakanlığında ekonomiyi şeffaflaştırmak için reformlar yapılması.

Öte yandan Amerika Dışişleri Bakanı Sözcüsü John Kirby, Kürdistan kanallarından olan Kürdistan24 kanalıyla yaptığı röportajda, Amerika hükümetinin Kürdistan’a yardım etmeye devam edeceğine değinerek, Amerika’nın Kürdistan’a doğrudan silah vermeyeceğini ve Amerika’nın Kürdistan’a askeri yardımını Bağdat’taki merkezi hükümet kanalıyla ve kontrolü altında gerçekleştireceğini açıkladı.

Tepkiler

Bu konu Irak’ta çeşitli tepkilere neden oldu.

Irak Meclis Savunma ve Güvenlik Komisyonu üyesi İskender Vatut, Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve bazı batı ülkeleri arasında imzalanan silah anlaşmasının Irak anayasasına aykırı olduğunu belirterek şu ifadelerde bulundu: “Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ve bazı batı ülkeleri arasında imzalanan silah anlaşması geçersiz ve Irak anayasasını ihlal etme sayılmaktadır.”

Irak Meclisinde Hukuk Devleti İttifakı Milletvekili Muhammed Mesut El- Sahyud’da konu ile ilgili olarak şunları söyledi: “Amerika ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasında imzalanan anlaşma metni, Irak Merkezi Hükümetinin bilgisi dışında imzalandığı için, yasa dışı bir mutabakat sayılmaktadır.”

Aynı zamanda Bedir Tugayı Milletvekili Huneyn El-Gadu’da bir bildiri yayınlayarak şu ifadelerde bulundu:

“Ben Irak Başbakanı Haydar El-İbadi’den bir Başkomutan olarak, Amerika ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasında imzalanan askeri mutabakatın detaylarını, böyle konulara çok hassas olan ve bu anlaşmadan Irak Federal Hükümetinin haberi olup olmadığı hakkında bir bilgiye sahip olmayan Irak halkına ve milletvekillerine açıklamasını istiyorum. Edinilen bilgiler, Amerika’nın Irak’ta birçok askeri üs kurmak istediğinden göstermektedir.”

Sadr Hareketi Lideri Mukteda El Sadr’da kendisine yöneltilen Amerika’nın Kürdistan bölgesinde Amerika askeri üsleri kurmak için Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve Amerika arasında imzalanan protokol hakkında şunları söyledi: “Irak hükümeti olumsuz ve kötü bir olay gerçekleşmeden önce, böyle eylemlere engel olmak için harekete geçmelidir.”

Irak Eski Başbakanı Nuri el-Maliki’nin, Kürdistan Bölgesi ile ilişkilerden sorumlu eski danışmanı Adil Bervari bu konu hakkında Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile ilgili olarak şunları söyledi: “Kürdistan siyasi liderleri, Amerika kuvvetlerinin bölgeden çıkmasının ardından, Irak hükümetinin Kürdistan’ın kontrolü altında bulunan tartışmalı bölgelere saldırı gerçekleştireceği korkusuyla, Washington’dan Irak ve Erbil arasındaki ihtilaflar halledilene kadar, kuvvetlerini bu bölgeden çekmemesini istemiştir.”

Ama Kürdistan yetkilileri bu eleştirileri doğrulamayarak, Kürdistan’ın kendini savunmak ve mevcut ekonomik krizden çıkmak için böyle bir anlaşma yapmaya mecbur olduğunu söyledi.

Bu konuda Irak Meclisinde ( Goran) Değişim Hareketi Milletvekili imzalanan bu protokolü savunarak şunları söyledi: “Bağdat Erbil’i ihmal etti. Bu yüzden Kürdistan Bölgesel Yönetiminin şehirlerini korumak için askeri anlaşmalar imzalamaya hakkı vardır.

Peşmerge kuvvetleri iki yıldır IŞİD ile savaşıyorlar ve Kürdistan’ın bütçesi bu savaşın maliyetini karşılamaya yetmiyor ve Kürdistan’da çalışanların maaşlarını ödemede gecikmeler yaşanıyor. Merkezi hükümet, ekonomik ve askeri olarak Kürdistan’a önem vermiyor. Bu yüzden Erbil’in, kendisine yardım etmek isteyen bir ülkeye işbirliği elini uzatmaya hakkı bulunmaktadır.”

Kürdistan bölgesi Washington temsilcisi Beyan Sami Abdurrahman’da imzalanan bu anlaşmayı savunarak, bu anlaşmanın imzalanmasının Kürdistan’ın bölgede ve dünyada siyasi alandaki konumunu yükselteceği öngörüsünde bulundu.

Beyan Sami Abdurrahman, Amerika’nın Kürdistan’a yardımının ekonomik ve lojistik yardımları kapsadığına ve Peşmerge’nin IŞİD ile savaştaki gücüne büyük ve olumlu etkisi olacağına değinerek şunları söyledi: “Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, bu protokolün imzalanmasında önemli bir rol oynadı ve bu konu hakkındaki görüşmelere Almanya’da Münih şehrinde düzenlenen Güvenlik Konferansında başladı.”

Varsayımlar

Bu anlaşma imzalandıktan hemen sonra bu konu hakkında yapılan bölgesel ve dâhili incelemeler, konunun Peşmerge’nin maaşlarının ödenmesi ve askeri eğitim verilmesinden çok daha öte olduğu tahminlerini gündeme getiriyor. Bu öngörüler, Amerika’nın bir üs oluşturarak Kürdistan’da daha uzun bir süre kalmak istediği tahminlerini kuvvetlendiriyor

Arap ve İngiliz medyası bu konu hakkında, Amerika’nın Kürdistan’da kuracağı 5 askeri üssün nerede kurulacağına da değindi. Medyada yer alan bilgilere göre, bu üslerden 3’ü, Erbil’de ve 2’si de, Duhok’ta kurulacak.

Uzmanlar, Peşmergenin maaşlarının ödenmesinin ve onlara askeri eğitim verilmesinin protokol imzalamaya gerek duyulmayan konular olduğunu ve bu formaliteler olmadan da gerçekleşebileceğini, çünkü daha önce de Merkezi Hükümet tarafından Peşmerge’ye silah eğitimi verildiğini ifade ettiler.

Uzmanlar Irak Savunma Bakanlığının yayınladığı bildiriye değinip, protokol metninin bir maddesine işaret ederek şu ifadelerde bulundular: “ Kürdistan, temel konularda Bağdat’tan ayrı davranamaz ve hüküm çıkaramaz. Amerika ve Koalisyon Güçlerinin de Kürdistan topraklarında askeri üs kurmaya hakları yoktur.”

Uzmanlar Irak Savunma Bakanlığının bildirisinde bu ifadelere yer vermesinin, anlaşma metninde bulunan bir maddeye karşı gündeme getirildiği ihtimalini veriyorlar.

Aynı zamanda Musul’u kurtarma operasyonlarının başlama tarihi dikkate alındığında, Amerika’nın, bölgedeki değişmeleri Bağdat’tan ya da Türkiye’deki İncirlik’ten yakından takip etmeye ihtiyacı vardı ve aynı zamanda meydanla daha yakından irtibatta olabilmek için Musul’un kuzeyinde bir üsse de ihtiyacı vardı.

Irak meclisinde Demokrat Parti Milletvekillerinden Şahvan Abdullah Washington ve Erbil arasındaki askeri anlaşma hakkındaki bu ihtimalleri reddederek, “Bu anlaşma sadece Peşmerge’nin askeri eğitim görmesini kapsamaktadır” vurgusunda bulundu.

Sonuç

Öyle görünüyor ki; Washington ve Erbil arasında imzalan anlaşma, iki taraf için de uzun ve kısa vadede menfaatleri kapsıyor.

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi bu anlaşmayla birlikte yaklaşık 8 aydır ödemekte sorunlarla karşı karşıya olduğu Peşmerge kuvvetlerinin maaşını temin edecek. Hafif ve orta ağırlıklı silahlar elde ederek, endişeleri azalacak ve IŞİD’in saldırısına karşı daha az endişe duyacak ve gelecekte Kürdistan’da bulunan yabancı kuvvetlere dayanarak, Merkezi Hükümet karşısında, Kerkük’ün petrolü, yabancı taraflarla bağımsız petrol anlaşmaları ve yine IŞİD zamanında kontrol altına aldıkları bölgelerden geri çekilmeme konusundaki taleplerini gündeme getirebilecek ve dayatmalarda bulunabilecekler.

Aynı zamanda Amerika’da, Peşmerge’nin maaşlarını ödeme ve onlara 10 yıllık süreyle eğitim verme sözüyle, IŞİD’le savaşmak için İncirlikte’ki üssünden daha yakın olarak Musul’da bulunma imkânı sağladı. Daha önemli olan husus ise, Amerika, uzun vadeli programında Irak’ın kuzeyinde bulunmasını ya bağımsız bir Amerika üssü kurarak ya da Peşmerge üslerinde bulunarak en az on yıl garantiledi.

0
Would love your thoughts, please comment.x