“ABD ve İsrail senelerce İran İslam Cumhuriyeti’ne saldırmayı planladılar ve her şeyin hesaba katıldığını düşündüler… Ancak hesaba katmadıkları şu on şey, yıkılışlarına sebep olabilir.”

ABD ve İsrail senelerce İran’a saldırmayı planladılar ve her şeyin hesaba katıldığını düşündüler… Ancak hesaba katmadıkları şu on şey, yıkılışlarına sebep olabilir.

Pentagon, her anlamda ve mümkün olan her sona dair savaş oyunu simülasyonları geliştirdi. İsrail Demir Kubbe füze kalkanı sistemini uygulamaya koydu. Ordudaki yüksek rütbeli subaylar Fars Körfezi’ne yerleştirilen donanmanın ve Hürmüz Boğazı’na yerleştirilen mayınların İran donanmasının oluşturduğu tehdidi dengeleyeceği garantisini verdiler. ABD ve müttefikleri Suudi Arabistan’dan kaybın telafisine dair bir teminat alarak İran’dan petrol ihracını durdurdu. Saldırı planları İran’ı kuşatan onlarca askeri üsse dağıtıldı. Yüzlerce Tomahawk füzesi savunma noktalarını vurmaya ayarlandı, bir kere onlar vurursa İran’ın savunma sistemi çökecektir. Binlerce casus insansız uçak hazırlandı ve İran topraklarının her bir karışını gözlemlemekteler. Hayalet bombardıman uçakları B-52’lerle birlikte savaş planları yapıldı. Medya operasyonu yayınlama için orada hazır bekliyor. Ortam oluşturuldu ve tüm sistemler aktif.

Provokasyon amaçlı sahte bir düşman saldırısı gerekli, çünkü ABD’nin NATO içersindeki müttefikleri, Batılı istihbarat servislerinin Irak’taki kitle imha silahları hakkında yalan söylemesinin ardından engelleyici saldırı gerekli denmesine inanmıyorlar. Tetik çekilir ve tüm dünya İran’ın İsrail’e saldırdığına inanır. NATO ve ABD İsrail’i savunmaya zorlanır. Onlar da 24 saatten daha az bir sürede İran petrol noktalarını ve 48 saat içerisinde de Tahran’ı ele geçireceklerine inandıkları titizlikle hazırlanmış saldırıları uygulamaya koyarlar.

Plan buydu ancak onlar kaybedenin ABD olduğu hakkında çok az şey biliyorlar ve işte bu da nasıl olduğu.

1-İran ABD’nin Hayalet Uçak Teknolojisini Kırdı

ABD, savaşa hazırlık yapılırkenki propaganda kampanyalarında, en caydırıcı silahlarının hayalet bombardıman uçakları olduğunu açık etti. İran’a saldırı kararı alındığında, ilk olarak Whiteman, Mo, Maxwell Ala ve Barksdale, La’a hayalet uçaklar yerleştirildi. ABD hayalet uçaklarının tespit edilmeden hedeflerine ulaşacaklarından tamamen emindi. Plan uçakların yüklerini boşaltacakları, böylece bombaların, Fars Körfezi’ndeki donanmadan ateşlenen Tomahawk füzelerinin hedeflerini vurmasıyla aynı anda hedefleri vuracakları yönündeydi.

Yegâne problem  insansız hayalet uçaklardan birini yere indirmelerinin ardından, İranlıların ABD’yi gizli teknolojilerini kırdıkları ve radarlarıyla hayalet bombacıları tespit edebilecekleri yönünde uyarmasıydı. Kibirli Amerikan askeri yetkilileri bunun bir propaganda oyunu olduğunu düşündüler. Ancak değildi ve ABD bombardıman uçaklarını kaldırır kaldırmaz, İran birkaç saat içinde saldırı olacağından haberdar olabilecekti. Bu durum, ABD için sonun başlangıcıydı…

Tıpkı müttefiklere İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman uçaklarının keşfine izin veren radar gibi,  şimdiyse durum ters yüz edildi. ABD bunu bilmiyordu ancak bombardıman uçaklarını,  Fars Körfezi’ndeki her hareketlerini tespit eden İran uçak savar sistemleri beklemekteydi.

2-İran ABD İnsansız Uçak İletişim ve Füze Hedefleme Teknolojilerini Kırdı

İran ABD’ye insansız uçak teknolojisini kırdığını söylediği gibi, üst düzey gizlilikle insansız uçak teknolojisini çözdüğünü de bildirdi. İran insansız hayalet uçaklar üzerindeki veri şifreleme metotlarını kırabileceğini daha önce açıklamış olmasına rağmen, suikasttan önceki iki hafta boyunca Bin Ladin’in karargahının üzerinde uçan uçaktan elde ettiği verilerle yeni kazanç sağlamayı da başarabildi. ABD komutanları bir kez daha kibirliydiler.

Yüksek rütbeli subaylar sivil liderlere verileri kaptırmanın önemli bir durum olmadığını, çünkü bu bilgilerin uçakta çok zayıf bir şifreleme kullanılarak depolandığını söyleyerek garanti vermişlerdi. Onların görmezden geldikleri şey, İranlı mühendislerin uçağın ABD askeri uydusuyla iletişimi sağlayan elektronik muhabere teknolojilerini bozabileceğiydi. Her halükârda gerçekleşen hadise tam olarak bu ve İran’ın başardığı şey iletişimi kesmekten ibaret değildi, İranlılar aynı şekilde Amerikan yüksek teknolojili silah sistemlerine kendi sinyallerini göndermeyi de başarmıştılar.

ABD, İran’daki hedeflerine ulaşan hayalet uçaklar gibi, İran içerisindeki yüzlerce kritik yer altı hedefini saniyeler içinde yerle bir edeceği beklentisiyle Tomahawk füzelerini ateşledi. Füzeler havaya ateşlenir ateşlenmez, İran Tomahawk füzelerindeki koordinatları iptal etti ve onları yeni bir hedefe yönlendirdi.

3-Elektromanyetik Darbe Barajı ve Füze Saldırıları ABD ve İsrail Askeri Üslerini Haritadan Siliyor

ABD, İsrail ve Türkiye Demir Kubbe Füze Kalkanı sisteminin yüz binlerce İran füzesinin kritik hedefleri vurmasını engelleyebileceğinden tamamen eminlerdi ancak bir şeyi hesaba katmamışlardı. İran hayalet bombardıman uçaklarının geldiğini tespit ettiğinde, Ortadoğu’da gökyüzünü cehennemi andırır şekilde ateşlerle aydınlatacak yüz binlerce füzelik ilk salvoyu başlatacaktı.

İsrail ve Tel Aviv İran’ın birinci füze dalgasının vurduğu ilk hedefti. İ Demir Kubbe füze kalkanı sistemiyle İsrail de savunma füzelerini ateşledi ve İran füzelerinin gökyüzünde dağılarak hipersonik bir hızla ağır ateş toplarına dönüştüğünü ve geceyi aydınlattığını görerek sevindiler.

Ancak bu sevinçleri ateş toplarının gökyüzünden kaybolmasıyla çabucak paniğe dönüştü, zira her şeyin zifiri karanlığa gömüldüğünü fark ettiler. İran Batı’nın füze kalkanı sistemini aşamayacağını bildiğinden sadece savunma sistemini değil aynı zamanda elektrik santrallerini ve füze kalkanı sisteminin konuşlandığı bölgelerdeki elektronik ekipmanı da yıpratmak üzere akıllı bir plan geliştirmişlerdi.

İran ilk dalgadaki füzelerini, füze kalkanı sistemince vurulduklarında yıkıcı bir şok dalgası yayarak tüm elektronik malzemeleri yok edecek şekilde düzenlenmiş elektromanyetik darbe savaş başlıklarıyla donatmıştı. Başkent saniyeler içerisinde karanlığa gömüldüğünden, ordu, elektromanyetik darbenin  her şeyi servis dışı ettiğini ve Tel-Aviv semasında yeni füzeler patladığından şehrin saniyeler içerisinde enkaza dönebileceğini fark etmişti.

Diğer İsrail şehirlerinde, Türkiye’deki NATO üslerinde ve İran’ı saran diğer onlarca  NATO tesisinde de aynı sonuç çabucak alınabilir. Her mevki servis dışı kaldığından, iletişim sistemlerinin yok edilmesi NATO güçlerini ne olup bittiği konusunda dünyayı bilgilendirmekten alıkoymuştu. İran aynı zamanda Akdeniz’de bulunan savaş gemisinden Batı’nın stratejik noktalarına da füzeler fırlatmıştı.

4-Sualtı Torpido Siloları ABD Donanmasını Etkisiz Kılar ve İran Hürmüz Boğazı’nı Kapatır

ABD karşılaşabileceği en büyük tehdidin Hürmüz Boğazı’nı kapatmak için yerleştirilmiş mayınlar ve onları koruyan birkaç İran savaş gemisi olacağı varsayımıyla Ortadoğu’da konuşlanmış donanmasına start verdi.

ABD İran’ın Hürmüz Boğazı’nı başka bir yolla kapatacağı gerçeği üzerinde planlar yapıyordu. ABD donanmasıyla yüzleşmelerinin mümkün olmadığını ve füzelerin yerleştirildiği bölgenin ABD hava kuvvetlerince hedef alınabileceğini bildiklerinden, İranlılar gizli bir şekilde devasa tüneller ve yer altı üsleri yapmak için yıllar harcadılar. Bu operasyonların bir parçası olarak İran, mayınları yerleştirebilecekleri ve tespit edilmeden torpidoları ateşleyebilecekleri sahiller boyunca yer altı silolarına giden bir dizi tünel kazdı.

İran, Ortadoğu’daki hedeflere binlerce füze fırlatırken, aynı şekilde yer altı silolarından ateşledikleri torpidolarla da Körfez’deki ABD donanmasını batırdı, ABD ordu komutanlarının torpidoların nereden geldiği konusunda dilleri tutulmuştu. Elektromanyetik darbe füzelerinin saldırısının aksine, bu saldırı söylentileri cephe gerisine (ABD’ye) dek ulaşmıştı. Donanma tehlikesi bertaraf edildikten sonra, İran Körfez’e binlerce deniz mayını döşedi ve Hürmüz Boğazı’nı kapattı.

5-İran Suudi Petrol Boru Hatlarını Ortadan Kaldırır ve Servet Biriktirir

İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapattığı haberi cephe gerisine ulaştıktan kısa bir süre sonra küresel panik finans piyasasını vurdu ve petrolün varil fiyatı 400 dolara fırladı. Ancak bu sadece bir başlangıçtı, İran’ın, Suudi Arabistan’ın İran’a saldırı hazırlıkları için stokladığı petrolün bulunduğu kilit konumdaki petrol üretim tesisleri de dâhil önemli yerlerin İran tarafından vurulduğu haberi geldi. Kısa süre sonra da yüksek enflasyon pazarları vurdu ve dünya genelindeki halklar dünya petrolünün 2/3’ünün kullanım dışı ve modern uygarlığın taş bir duvara doğru giden bir trende olduğunu gördüğünden dolar neredeyse değersizleşti.

Kitlelerin dünya petrolünün kalan 1/3’lük kısmının da savaş makinelerini canlı tutmak için dünya orduları tarafından alıkoyulduğunu fark etmesiyle küresel sivil ayaklanmalar ve peşinden de sıkıyönetim geldi.

6-Modern Bir Truva Atları Donanması

İşler giderek daha da kötüleşti. Savaş için hazırlanırken İran çeşitli boyutlarda Truva atı hazırlamıştı. Başlangıç için, gizlice petrol ağı ve küresel çapta gemiyle kargo şirketleri kurdular. Yüzlerce petrol tankerini gizlice patlayıcılar ve uydu kontrollü bombalarla donattılar. Çok geçmeden Batı limanlarına demirlemiş petrol dolu tankerler ticaret ve askeri destek hatlarını destekleyen kilit limanları ortadan kaldırdı.

Diğer tankerler gizlice silahlandırıldı ve dünyadaki açık denizlerdeki kargo gemilerini yok etmeye başladı. Savaş patlak verdiği sırada petrolle dolu patlayıcı variller dünya çapında artarak görülmeye başlamıştı.

7-Uyuyan Süper Virüs Kıyamet Günü Siber Saldırılarının İlk Dalgasında Tetiklenir

ABD ve İsrail tüm dünyadaki bilgisayar sistemlerine Stuxnet virüsü bulaştırdı. Hacker grubu isimsiz kaynak kodlarını internete sızdırdı. İran virüsü ters çevirdi ve kodları değiştirerek yeniden yazdı, böylece virüs İran yerine ABD ve diğer gelişmiş devletlerin altyapısını hedef almaya başladı. İran’a saldırı başlatıldıktan sonra İran yeni süper virüsünü aktif hale getirdi ve ABD’li hackerlerin Amerikan güç kaynaklarını kapatabilecekleri ve ABD’yi taş devrine geri gönderebileceklerine dair uyarıları gerçek oldu.

İran, Stuxnet 2.0’ı faal hale getirmesinin hemen ardından bir dizi siber güvenlik açıkları saptadı, istihbarat ajanları bunu uzun yıllardır süren araştırmalar üzerinden keşfetmiş ancak bunu gizli tutmuştular. Ancak ABD’nin İran’a saldırması her şeyi değiştirdi ve mevcut altyapı açıklarıyla paketlenmiş siber güvenlik saldırısı araçlarına yükleme yapılmış oldu. Saatler içerisinde yüz binlerce hackerdan oluşan küresel ağ nükleer güç tesislerini, ABD’deki elektrik santrallerini, hava trafiği kontrol sistemlerini, ABD uydularını ve insanların günlük hayatlarının garantisi için kenarda tutulan ambar sistemlerinin tümünü çökerttiler. ABD’nin hiç şansı kalmamıştı.

8-Uyuyan Ajanlar ABD – Meksika Sınırında Bir Savaş Başlatır

ABD Kongresine göre, ABD’li istihbaratçılar İran’ın Meksika içerisinde düzenli bir silah kaçakçılığı ağı kurduğunu ve Meksika silah karteline sızmak için de Hizbullah’ı kullandığını belirtiyor. ABD’nin İran saldırısından sonra bu ajanlar çabucak Meksika sınırından saldırı başlatırlar.

Sınır boyunda bulunan Hizbullah’ın gelişmiş ağı ABD kolluk kuvvetlerine ve sivil kontrol noktalarına saldırılar düzenler.

9-Müslümanlar ve Aktivistler ABD ve Müttefiklerine Karşı Dünya Çapında Saldırılar Düzenlerler

Amerika’nın ve müttefiklerinin geçen on yıllar boyunca milyonlarca insanı öldürmesinden dolayı kinlenen Müslümanlar ve savaş karşıtı eylemciler İran’a yapılan saldırıya tepki olarak ortaya çıkarlar. Petrol fiyatlarının fırlamasıyla ortaya çıkan yüksek enflasyon sebebiyle ABD’de sivil isyan patlak verir, aktivistler ve Müslümanlar toplu bir saldırı kampanyası başlatırlar. Terörle savaşta ABD tarafından hedef gösterilen Filistin ve diğer İslam halkları da buna katılır ve kilit konumdaki altyapı tesislerine saldırmaya başlarlar.

Amerikan kapitalizmine yıkıcı bir darbe olarak tren yolları, istasyonlar ve diğer kitle ulaşım noktaları vurulur. ABD’de ve tüm dünyada stratejik köprüler, yollar ve kalabalık kamu alanları bombalarla vurulur. Yönetimlerin mobese kameraları ve diğer cihazlar yok edilir. Alaska petrol boru hattı, petrol rafinerileri yağmalanır. Benzin ve petrol taşıyan kamyonlar gasp edilir ve diğer enerji noktaları hedeflenir. Benzer saldırılar ABD ve NATO müttefiki ülkelerde de vukuu bulur.

10- Ve Üçüncü Dünya Savaşı Başlar

Rusya, Çin, Hindistan ve diğer uluslar ABD zorbalığı ve emperyalizmi tarafından uzun süre önce kenara itilmişlerdi. Bu yarı süper güçlerin uyuyan koalisyonunu birleşmekten ve ABD’yi geri adım attırmaktan alıkoyan ABD’nin mutlak askeri baskınlığı idi. ABD İran’ı bir haftadan önce devirebileceğini ve dünyanın saldırıdan önceki gibi dönmeye devam edebileceğini düşünmüştü.

Saldırının kanlı sonrasında, dünya İran’ın nasıl iyi bir şekilde saldırıyı göğüslediği karşısında şaşkınlık içerisinde kalacak. ABD’deki binlerce gizli Rus ve Çin ajanı da aktif hale gelecekler.

Küreselleşmenin ve küresel finans pazarının karmaşıklığının artması bir başka yumuşak karındı. Çin birkaç saat içerisinde Pasifikteki ABD askeri üslerine ve donanmasına saldırı başlatmak üzere suikastçılarını gönderdi.

Rusya İran’ın taktiğini kullandı ve elektromanyetik darbe başlıklı füzeleri NATO füze kalkanı sistemine ateşledi ve etkisiz hale getirdi. Rusya Çin ile birleşerek ABD uydularına saldırmak ve onları yok etmek amacıyla siber saldırılar başlattı, ordusunu ve hava kuvvetlerini Doğu Avrupa’daki ve Afganistan’daki hedefleri vurmak için harekete geçirdi. ABD uzay programı ve tüm askeri üstünlüğü bir anda ve sonsuza kadar bitti. Çin hava dalgaları içerisinde dolaşarak tüm elektronik aletleri etkileyecek Stuxnet 3.0’ı üretmeden önce bunlar üçüncü dünya savaşının ilk günlerinde olanlardı. Hemen sonra hackerler virüsü ters çevirdiler ve dünyadaki tüm nükleer füzelerin kendi kendilerini imha etmeleri için kullandılar.

Alexander Higgins – Networkedblogs.com

(Çeviri: medyasafak.net)

0
Would love your thoughts, please comment.x