Geçen aybaşından bu yana devam eden Kudüs İntifadası nedeniyle işgal rejiminin güvenliği ciddi şekilde sarsılırken, işgal hükümeti güvenlik kabinesi ve işgal rejimi parlamentosu Knesset de intifadayı bastırabilmek amacıyla her gün yeni bir karar alıyor.

Knesset’in dün 2 Kasım Pazartesi gerçekleştirdiği oturumunda Kudüs kentinde ve Batı Yaka’da işgal güçlerine ve Yahudi yerleşimcilere taş atanlarla ilgili yeni bir yasa kabul edildi.

İşgal televizyonu 2’inci kanalı, işgal güçlerine ve yerleşimcilere taş atan çocukların cezalandırılmasını ve ailelerinin sosyal yardımlardan mahrum edilmesini öngören yasa tasarısının kabul edildiğini bildirdi.

Yasa, taş atan çocuğun ailesine 10 bin şikel para cezası getirirken, Kudüs’te ve 1948’de işgal edilen topraklarda yaşayan Filistinlilerin de çocuklarının taş atma eylemine katılması halinde sosyal yardımlardan mahrum bırakılacağını ifade ediyor.

Yeni yasaya Knesset’in Arap üyeleri ile solcu milletvekilleri tepki göstererek, oğlu taş atıyorsa babasını cezalandırmanın hiçbir mantığı olmadığını bildirdiler.

Öte yandan İsrailli bir yetkili, Filistinli çocuklar sadece taş atıyorlar niçin onların cezası bu kadar ağırdır diye sorduklarında taş atmanın gerçekte adam öldürmeyle eşit derecede olduğunu ve üç yıllık cezanın kabul edilmesinin ise bu konuda verilecek en hafif ceza olduğunu bildirdi.

İsrail meclisi anayasa komisyonu başkanı Nisyan Slumyanski bu yasayla birlikte artık Filistinli çocukların İsrail askerlerini taşla hedef almayacaklarını bildirdi.

Hatırlanacağı üzere, İsrail Parlamentosu Knesset, taş atmaya en az 3 yıl hapis cezası verilmesini öngören kanun tasarısının ikinci ve üçüncü okumasını da onayladı.

Tasarının 51 kabul, 17 ret oyuyla 120 üyeli meclisten geçtiği ifade edildi.

Ahrar Esirler ve İnsan Hakları Araştırma Merkezi Müdürü Fuad el-Hafeş, söz konusu tasarının, Yahudi yerleşimcilerin güvenliğini sağlamayacağını, emniyetleri için Filistin topraklarını terk etmeleri gerektiğini kaydetti.

Knesset’teki Ortak Arap Listesi üyesi Cemal Zehalika da „Yangın benzinle söndürülmez. Mevcut mevzuat, ateşe benzin dökmektir“ ifadesini kullanarak böyle bir zorbalığın yasa olarak meclisten geçmesini eleştirdi.

Yasal yaşa basmayan Filistinli çocukların anne ve babalarının evlatlarının davranışlarından ötürü cezalandırılmaları aslında insan haklarının ihlali olup Cenevre dörtlü konvansiyonuna resmen ters düşmektedir. Genellikle atılan taşların her hangi bir hedefe bile isabet etmediği bir durumdan ötürü anne ve babaların cezalandırılması veya taş atan çocuklara en ağır cezanın verilmesi kesinlikle mantıklı ve kabul edilebilir bir yanı yoktur. Bu yasa öyle bir ortamda kabul edilmektedir ki son bir ay içinde baş gösteren Kudüs intifadası sırasında Filistin halkından 74 kişi işgal rejimi askerlerince vurularak şehid edilmiş, 480’ini çocukların oluşturduğu 7200’ü aşkın Filistinli de yaralanmıştır.

Taş atma, birinci Filistin İntifadasından itibaren 1987 yılından beri kalan sembolik davranış olup bugüne kadar Filistin savunmasız halkının elindeki tek silah olarak devam etmiştir. O dönemde Filistinliler, siyonist İsrail ordusunun Gazze, Ürdün Nehri Batı yakası ve Beytul mukaddes’deki varlığını protesto etmek amacıyla caddelere dökülmüş ve yeni bir inkılap hareketi başlatmış ve işgal güçlerine hatta en modern tanklara taş atarak bu kıyamlarını ölümsüzleştirmişlerdir.

İşgal rejimi askerlerinin 1967 yılında Filistin topraklarına yerleşmesi üzerinden şu anda tam 48 yıl geçmektedir ve siyonist İsrail BM’nin onlarca kararnamesini dikkate alarak bu topraklardan çıkması gerekirken, yeni siteler inşa etmek, dünyanın başka yerlerinden Yahudileri Filistin topraklarına aktarmak ve Filistinliler aleyhinde yeni ağır cezai kanunlar tasvib etmek suretiyle kendi işgalciliğini artırarak devam ettirmektedir.

Bu arada eşit olmayan bir karşılaşmada savunmasız ve her türlü imkandan yoksun Filistin halkı özellikle de küçük yaştaki çocuklar sadece yerlerden topladıkları taşlarla kendi ana vatanlarını tepeden tırnağa donanmış siyonist işgalciler karşısında savunmaya çalışırken, karşı tarafta siyonist askerler en modern silahlar, zırhlı askeri araçlar, uçaklar ve tanklarla Filistinlileri, yaşadıkları bölgeleri hedef alarak yerle bir etmekte ve resmen Filistin halkına yönelik bir kıyım savaşı sürdürmektedir. İşte böyle bir ortamda küçük yaştaki Filistinli çocuğun elindeki taş siyonist rejimin uçağı, tankı ve silahıyla eş değerde tutulmakta ve Filistinli çocuklar katil addedilerek ağır cezalara mahkum edilmeleri kabul görmektedir.

irib

0
Would love your thoughts, please comment.x