Ayetullah Mekarim Şirazi’nin Ahlak Dersleri – Kum/Ocak/2019

 

Peygamberlerin Bi’setinin Hedefleri

Önceki dersimizde Peygamberin (saa) bi’setinin tek hedefinin “güzel ahlakı tamamlamak” olduğunu beyan ettik. İlave olarak Peygamberlerin bi’setinin on hedefinin olduğunu, ancak yine bunların hepsinin temelinde güzel ahlakı tamamlamak olduğunu vurguladık.

 

1 ve 2. Öğretim ve Eğitim

 

Peygamberlerin bi’setinin ilk ve ikinci hedefi öğretim ve eğitimdir. Bu konuyla ilgili Cuma Suresi’nin ikinci ayetinde şöyle buyurulmuştur:

 

“O Allah ki okuma yazma bilmeyen ümmî bir kavmin içinden, onlara Allah’ın ayetlerini okuyan, onları tezkiye eden, onlara Kitap’ı ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermiştir. Hâlbuki onlar daha önceden apaçık bir sapıklık içindeydiler.”

 

Yukarıdaki ayette öncelikle eğitime değinilmiştir (geçen haftaki derste ayette geçen tezkiye ifadesinin ıslah, geliştirme ve arındırma anlamlarına geldiği belirtilmişti). Sonra öğretimden bahsedilmiştir. Ancak Bakara Suresi’nin 129. ayetinde öğretim, eğitimden önce zikrediliyor. Lütfen dikkat buyurunuz:

 

“Rabbimiz! İçlerinden onlara bir peygamber gönder; onlara ayetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları her kötülükten tezkiye etsin. Şüphesiz, sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin.”

 

Soru:Neden Cuma Suresi’nde eğitim, öğretimden önce gelmiştir ve Bakara Suresi’nde tam tersi öğretim, eğitimden önce gelmiştir?

 

Cevap:Bu ifadelerin önce ya da sonra gelmesi hususunda önemli bir nokta var; hem eğitimin öğretim üzerinde etkisi vardır, hem de öğretimin eğitim üzerinde etkisi vardır.

 

Öğretimin Eğitim Üzerinde Etkisi

 

Örnek ile açıklayacak olursak, bir kimse cimri birinden bu kötü ahlaki özelliği uzaklaştırmak isterse ona Peygamberin (saa) şu hadisini okumalıdır:

 

“Cimri insan (malından ihtiyaç sahiplerine verip yardım etmeyen) Allah’ın rahmetinden ve halktan uzaktır, cehennem ateşine yakındır.”

 

Cimri olan şahsın, en üstün peygamber olan Peygamber efendimizin bu etkileyici hadisinin Biharul Envar gibi değerli bir kitaptan nakledildiğini öğrenmesi, eğitilmesine sebep olacak ve cimriliği terk edecektir. Bu nedenle öğretim, eğitim üzerinde etkilidir. Diğer bir örnek kıskançlıkla ilgili. Hz. İmam Muhammed Bakır (as) kıskançlığın yıkıcı etkisiyle ilgili şöyle buyuruyor:

 

“Kıskançlık, insanın imanını yiyip bitirir; tıpkı ateşin odunu yiyip bitirdiği gibi”

 

Soru:Neden kıskançlık insanın imanını yiyip bitiriyor?

 

Cevap:Kıskanç kimse kıskançlığıyla aslında Allah’a itiraz ediyor! Neden ona o nimeti verdin? Neden şuna bu kadar mal ve servet verdin? Neden buna önemli bir makam nasip ettin? Neden şu şahsa o kadar ilim verdin? Allah’a karşı bu gibi itirazlar kıskanç kimsenin imanının yok olmasına neden olur. Şia’nın en önemli kitaplarından biri olan Usul-u Kafi’den nakledilen bu sarsıcı hadis, kıskanç insana öğretildiğinde kıskançlığını terk edecek ve böylece öğretim eğitimin üzerinde etkili olacaktır.

 

Eğitimin Öğretim Üzerinde Etkisi

 

Hz. Nuh (as) kavmini Allah’a şöyle şikâyet etmişti:

 

“Nuh, “Rabbim” dedi, “Doğrusu ben kavmimi gece gündüz hakka çağırdım. Fakat benim yaptığım çağrı onları daha da uzaklaştırdı. Kendilerini bağışlaman için ben onları ne zaman çağırdıysam, parmaklarını kulaklarına tıkadılar; elbiselerini başlarına bürüdüler, ayak dirediler, kibirlendikçe kibirlendiler.”Nuh/5-7

 

İnsan doğru yolu bulmak istediğinde; hakikate talip olmalı, insaflı olmalı ve söylenenleri dinlemeli; sonunda ise en iyisini seçmelidir.

 

“Sözü dinleyip de onun en güzeline uyanlar var ya, işte onlar Allah’ın hidayete erdirdiği kimselerdir. İşte onlar akıl sahiplerinin ta kendileridir.”Zümer/18

 

Eğer hakikate talip olunmaz ve insaflı da olunmazsa, orada hidayet söz konusu olamaz! Görüyoruz ki ahlak, öğretim üzerinde de etkilidir. Sonuç olarak ahlak, tezkiye ve eğitim; öğretim üzerinde etkilidir. Öğretim de ahlak ve eğitim üzerinde etkilidir.

 

Birbirleri üzerindeki etkilerinden ötürü bir ayette eğitimin öğretimden önce geldiğini, başka bir ayette de öğretimin eğitimden önce geldiğini gördük. Bu sıralamanın bir felsefesi ve hikmeti vardır. Kısacası eğitim ve öğretim Peygamberlerin bisetinin hedeflerindendir ve ahlak ile alakalıdır.

 

3. Toplumsal Adalet

 

Peygamberlerin bi’setinin üçüncü hedefi toplumsal adaleti sağlamaktır. Kur’an-ı Kerim bu hususta şöyle buyuruyor:

 

“Andolsun, biz elçilerimizi açık mucizelerle gönderdik ve beraberlerinde kitabı ve mizanı (ölçüyü) indirdik ki, insanlar adaleti yerine getirsinler.” Hadid/25

 

Ayette dikkat çekici bir nokta var. Peygamberler insanları toplumsal adalete zorlamak için geldiler buyurulmamıştır, Peygamberlerin, toplumsal adalete yönelmeleri için insanları eğittikleri belirtilmiştir.

 

Nasıl Cennet Ehlinden Olurum?

 

Resul-i Ekrem (saa) bineğine binmiş, savaş meydanına gitmek için yolculuğa hazırlanıyordu. Bir adam gelerek Hazretin bineğinin yularını tuttu ve “Beni cennete götürecek bir amel öğret” dedi. Belki Peygamberin sahabesinden bazıları bu sahneyi görüp kendi kendine “Bu sorunun sırası mı şimdi? Bu soruların yeri mescittir” diye düşünmüşlerdir. Ancak Peygamber orada adama toplumsal adalet mesajlı şu hadisi buyurdu:

 

“Sana yapılmasını istediğin şeyi sen de başkalarına yap ve sana yapılmasını istemediğin şeyi sen de başkalarına yapma.”

 

Görüldüğü gibi toplumsal adaletin de temelinde ahlak vardır. Eğer ahlaki özellikler hayat bulursa, toplumsal adalet kendiliğinden sağlanacaktır.

 

4. ve 5. Zincirleri Kırmak ve Özgürlük

 

Peygamberlerin bi’setinin dördüncü hedefi zincirleri kırmak ve beşincisi insanların özgürlüğüdür. Yüce Allah bu iki hedef ile ilgili şöyle buyuruyor:

 

“Onlar, yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı buldukları Resûle, o ümmî peygambere uyan kimselerdir. O, onlara iyiliği emreder, onları kötülükten alıkoyar. Onlara iyi ve temiz şeyleri helâl, kötü ve pis şeyleri haram kılar. Üzerlerindeki ağır yükleri ve zincirleri kaldırır.”A’raf/157

 

Evet, ayette buyrulduğu gibi yükleri kaldırmak, zincirleri kırmak, özgürlük Peygamberin bi’setinin hedeflerindendir.

 

Hangi Yük?

 

Soru: Peygamber Ekrem insanların omzundan hangi yükü kaldırmıştır?

 

Cevap: İnsanların omzundaki en ağır yük günah yüküydü. Bu tefsirin delili şu ayettir:

 

“Kıyamet gününde kendi günahlarını tam olarak, bilgisizce saptırdıkları kimselerin günahlarının da bir kısmını yüklenirler. Biliniz ki yüklendikleri yük, ne de kötü yüktür.”Nahl/25

 

Peygamber, insanları güzel ahlaka yönelmeye, kötü özellikleri terk etmeye, günahlardan tövbe etmeye ve Allah’a yönelmeye teşvik ediyordu. Böylece onları ıslah ederek, omuzlarındaki yükleri kaldırıyordu.

 

Esaret Zincirleri

 

Ayette zincirlerden kasıt, insanın elini ayağını bağlayan ve böylece hareketlerini sınırlayıp faydalı işler yapmasına engel olan zincirlerdir. Örneğin hurafe zinciri, cahiliye Araplarını sarmalayarak hareket etmelerini engelliyor ve manevi olarak ilerlemelerine de müsaade etmiyordu. Bundan daha kötü zincir ise kız çocuklarını diri diri gömme ve erkek çocuklarını ise taptıkları putlara yakın olmak için kurban etme zincirleriydi!

 

“Kendisi ile müjdelendiği şeyin (ona göre) kötülüğünden dolayı, halkından gizlenir. (Kız çocuğu oldu diye) horlanmayı göze alıp onu tutacak mı; yoksa onu toprağın içinde gizleyip saklayacak mı (diri diri toprağa mı gömecek)? Bilin ki hükmettikleri şey ne de kötüdür!”Nahl/59

 

“Muhakkak ki bilgisizlik yüzünden akılsızca hareket ederek çocuklarını öldürenlerle Allah’a boş yere iftirada bulunarak Allah’ın verdiği rızıkları haram sayanlar, zarara uğramışlar, mahrumiyet içinde kalmışlardır. Şüphesiz ki onlar sapıtmışlardır ve doğru yolu bulamamışlardır.”En’am/140

 

Hangi millet hurafe zincirlerine maruz kalırsa hareket edemez. İçinde bulunduğumuz bu zamanda da bazı insanlar hurafelere bulanmış! Örneğin biri yolculuğa başlarken hapşırırsa, yolculuk iptal edilir, başka bir zamana ertelenir. Hâlbu ki rivayette hapşırmanın sağlığın belirtisi olduğu ifade edilmiştir, dolayısıyla insanın hapşırdığı zaman hatta sevinmesi gerekir!

 

Ya da bazıları eşleriyle araları bozulduğunda birilerinin büyü yaptığını söylüyor! Evet, Bakara 102’de buyurulduğu üzere büyü var, ancak insanların sandığı şekilde değil. Onların söyledikleri büyü, kuruntu ve evhamdan başka bir şey değil! Sevgili beyefendi ve saygıdeğer hanımefendi! Senin evde güzel ahlaklı olman, büyüleri(!) batıl edecektir! Kötü ahlak, eşlerin birbirleriyle olan iletişimine zarar verir, bunun büyüyle sihirle bir ilgisi yok! Eşler vazifelerini yerine getirmiyor, ayrılıyorlar ama bunun sebebinin büyü olduğunu söylüyorlar. Bazen öğrencinin derslerine çalışmamasını da büyüye bağlıyorlar! Peygamber (saa) güzel ahlakı yayarak insanları hurafe zincirlerinden kurtarmaya geldi.

 

Özgürlüğün Anlamı

 

Peygamberlerin bi’setinin hedeflerinden biri, belirttiğimiz gibi insanın özgürlüğüdür. Elbette hakiki özgürlük! Batının dem vurduğu özgürlük değil, onların bahsettiği özgürlük esaretin ta kendisidir! Onların özgürlük anlayışına göre insan heveslerinin esiri olmalıdır. Bu nedenle eğer biri kendi heva ve heveslerinden kurtulursa ya da birilerini heva ve heveslerinden kurtarırsa, ona karşı çıkar ve onu özgürlüğü yok etmekle suçlarlar. Hakiki özgürlük, Peygamberlerin hediyesidir!

 

Özet

 

Buraya kadar Peygamberlerin bi’setinin on hedefinden beşini sıraladık. Bu sıralamada, hedeflerin hepsinin güzel ahlak ile ilgili olduğu görüldü. Eğitim ve öğretim, toplumsal adalet, zincirleri kırmak ve özgürlük Peygamberin ahlaki eğitimlerinin sonuçlarıdır. İnşallah sonraki dersimizde Peygamberlerin diğer beş hedefine değineceğiz.

ehlader

0
Would love your thoughts, please comment.x