Peygamber-i din-i mübin-i İslâm’ın amcazâdesi olup çehâr yâr-i güzînin üçüncüsü kabul edilen Ali bin Ebî Talib’e âit (yahut ona isnad edilen) bir divanda “ديوان علي ابن ابي طالب” göz gezdirirken ölümle ilgili yazdığı bir şiir dikkatimizi celbetti. (Her insanın müşterek âkıbeti…) Naim Zirzor’un hazırlayıp bastığı nüsha dışında, Arnavud Şemseddin Sâmî’nin neşrettiği nüshaya da baktık. Şiir, bildiğimiz kadarıyla Türk edebiyatında bulunmayan “bahr-i basît” (fâilâtun fâilun fâilâtun fâilun) vezniyle yazılmış. (Der-kenâr: Google’de biraz araştırdıkdan sonra, zîrdekilere birkaç beytin daha ilave edilmiş olduğunu ve/veyâ bazı kelimelerin farklı kaydedildiğini ve okunduğunu gördük.) Arap aleminde farklı kesimler tarafından farklı makamlarla inşad edildiğini de YouTube vesilesiyle öğrendik, onlardan birini örnek olarak sunalım.
(Dîvânu Ali ibnu Ebî Tâlib : Cem’uhu, zabtuhu ve şerhuhu el-Üstâz [Profesör] Naim Zirzor, [Arap dili ve edebiyatı diploma müderrisi] : Daru’l-Kitâbi’l-İlmiyye : Beyrut – Lübnan : ty.)
Transkripsiyon:
en-Nefsu tebkî alâ’d-dunyâ ve kad alimet
İnne’s-selâmete minhâ terku mâ fîhâ
Lâ dâre li’l-mer’i ba’de’l-mevti yeskunuhâ
İllâ’l-letî kâne kable’l-mevti bânîhâ
Fe-in benâhâ bi-hayrin tâbe meskenuhâ
Ve in benâhâ bi-şerrin hâbe bânîhâ
Eyne’l-mulûku elletî kânet musaltanaten
Hattâ sakâhâ bi-ke’si’l-mevti sâkîhâ
Emvâlunâ li-zevî’l-mîrâsi necma’uhâ
Ve durunâ li-harâbi’d-dehri nebnîhâ
Kem min medâin fî’l-âfâki kad buniyet
Emset harâben ve dâne’l-mevtu dânîhâ
Li-kulli nefsin ve in kânet alâ vecelin
Mine’l-meniyyeti âmâlun takavvîhâ
Fe’l-mer’u yebsutuhâ ve’d-dehru yekbiduhâ
Ve’n-nefsu tenşuruhâ ve’l-mevtu yutvîhâ
[divider]
Tercümesi:
Nefis dünyaya ağlar, halbuki biliyor,
(Dünyada) selâmet, içindekileri terketmesidir.
İnsan için ölümünden sonra mesken yoktur,
Ölümden evvel binâ ettiği evden başka!
Onu iyilikle binâ etmiş ise, ikâmeti güzel olur!
Ve eğer kötülükle binâ etmiş ise, yeri mahrûm olur!
Nerede o sultanlar ki saltanat sürüyorlardı!
Sakileri, onlara ölüm kadehini sunana kadar sürdüler…
Mallarımızı mirasçılar için topluyoruz,
Ve evlerimizi zaman viran etsin diye bina ediyoruz.
Dünyada nice şehirler binâ edildiler de
Viran oldular ve sâkinleri ölümle tanışdılar…
Herkesin, ölüm korkusu altında bile olsa,
Kendisine kuvvet veren bir takım ümidleri vardır.
İnsan (o ümidleri) genişletir, zaman ise daraltır,
Kişi onları yayar, ölüm ise toplar.
https://www.youtube.com/watch?v=xMixkIl-Yxw&feature=youtu.be