İranlı yönetmen Mecid Mecidi’nin yazıp yönettiği Peygamberimizin mucizevi çocukluğunu anlatan ‘Hz. Muhammed: Allah’ın Elçisi’, filmi bugün sinemalarda…
İranlı yönetmen Mecid Mecidi’nin yazıp yönettiği ‘Hz. Muhammed: Allah’ın Elçisi’, etkileyici bir görselliğe ve değerlere bağlı bir senaryoya sahip. 178 dakikalık filmde Peygamberimizin çocukluk ve ilk gençlik dönemi ‘mucizeler’ eşliğinde anlatılıyor.
Karar gazetesinden Erku Tezerdi’nin haberine göre:
Suudi Arabistan ve Mısır’da izlenmesi yasaklanan ‘Hz. Muhammed: Allah’ın Elçisi’ filmine Diyanet İşleri Başkanlığı onay verdi. Bugün izleyiciyle buluşan yapımda elbetteki Hz. Muhammed’in sureti gösterilmiyor. Soru sordular mı cevap veriyor ama bu yalnızca alt yazıyla yapılıyor, sesi kullanılmıyor. Türkiye’de yayınlanma kriterlerine uyan filmin her iki ülkede de yasaklanma nedeni “Yalnızca sureti değil, Hz. Muhammed’in fiziksel açıdan da gösterilmesi uygunsuzdur” diye açıklandı. Ancak ilerleyen süreçte filmin bazı ülkelerde yasaklanmasından daha çok etkileyici görselliğinin konuşulacağını düşünüyorum. Keza aynı durum Peygamberimizin ‘mucizeler’i ve zorluklarla dolu hayatı için de geçerli.
Yönetmen Mecid Mecidi, mucizlerin yer aldığı sahneleri gelişigüzel çekmemiş, etkileyici bir görsel dil kullanmış. Filmde sinematografi çok başarılı. Özellikle milyonlarca ebabil kuşunun Mekke’yi yıkmayak isteyen Ebrehe’nin filli ordusuna karşı gökyüzünden taş attığı görüntüler akılda kalıcı. Tarihi karakterlerin her biri de derinliğe sahip. Hatta ‘kötüler’ diye adlandırabileceğimiz Yahudi Samuel gibi kişiler bile üç boyutlu. ‘Tip’likten öte konuşuyor, su içiyor, düşünüyor ve çizgisini belli ediyor. Her bir karakteri kötülüğe veya iyiliğe iten nedenler belli. Bu nedenle senaryonun gayet tutarlı ilkeler üzerine yazıldığını söylemek mümkün.
ÖNCE İNSANI SEV
Filmde Peygamberimizin çocukluk yıllarının anlatılmasının da yanında dönemin Arap toplumunun kast/sınıf sistemi üzerine kurulu yaşantısı gözler önüne seriliyor. Hz. Muhammed’in 40 yaşında peygamberliğini ilan ettikten sonra köleler tarafından neden hemen kabul gördüğü vurgulanıyor: Hümanizm, hoşgörü ve sevgi dolu olmak öncelikler arasında.
Mekke o dönemde bir ticarethane. En büyük gelir ise ‘hac’dan elde ediliyor. Filmin açılış sahnesi de bu ticarethanenin bozulmaması üzerine. Hz. Muhammed’e inananlar Mekkelileri tedirgin ediyor. Sınıfsal yapı bozuldu bozulacak. Bu, ticaretin durması demek. Çünkü her iş kölelere yaptırılıyor. Efendiler yalnızca altınları sayıyor. Ancak Hz. Muhammed’in anlattığı İslam’da eşitlik var. Mekke’nin bazı ileri gelenleri bu eşitliğin tam karşısında durarak birleşme çağrısı yapıyor. Savaş yakın. Hazırlıklar tamamlanıyor. Amaç kuralların bozulmaması. Hz. Muhammed’in amcası Hz. Ebu Talib görüşmeye çağrılıyor. Hz. Muhammed’i yolundan vazgeçirmesi isteniyor. Bu da herkesin dönüm noktası. Ebu Talib geçmişi düşünmeye başlayınca Hz. Muhammed’in nasıl doğduğunu 13 yaşına kadar nasıl badireler atlattığını izliyoruz.
‘FİLMİ İZLEMEDEN YASAKLADILAR’
‘Hz. Muhammed: Allah’ın Elçisi’nin üçlemenin ilk yapımı. Filmde ‘Hz. Muhammed’i canlandıran oyuncunun elleri, ayakları, saçları film boyunca; ayrıca birkaç sahnede de çenesi, yanağının alt kenarı ve burnu açıkça gözüküyor. Tam bir suret gösterilmesi söz konusu değil! Yönetmen Mecid Mecidi, Film Arası Dergisi’nin 59’uncu sayısında Gökşen Aydemir’le yaptığı röportajda filmin yasaklanma nedenini şu sözlerle eleştiriyor: “Bence Suudi Arabistan ve El-Ezher alimleri stratejik bir hataya düştüler. Filmi izlemeden hüküm yürüttüler. Biz asla yüzünü göstermemiştik ancak peygamberi fiziksel olarak arkasından gösterdik. Bu cevaplarımızı duyunca , ‘hayır peygamberin fiziği de gösterilemez’ dediler.”
on4 haber