BBC Farsça Servisi’nin 1 Haziran tarihinde yakın zamanda gizli olmaktan çıkmış CIA belgeleri temelinde yayınladığı, İslam Cumhuriyeti kurucusu Ayetullah Ruhullah Humeyni hakkındaki haberine tepkiler gelmeye devam ediyor. İngiliz yayın kuruluşu, 1980 yılında hazırlanıp 2008 yılında açığa çıkarılan, Ayetullah Humeyni’nin 1963 yılında ABD Başkanı John F. Kennedy yönetimiyle iletişim kurduğunu iddia eden, “İran’da İslam” başlıklı bir CIA analizinden alıntı yapmıştı. BBC makalesi ayrıca Ayetullah Humeyni’nin 1979’da İran Şahı’nın düşüşünden hemen önce Beyaz Saray’la temas kurduğunu söylüyordu.
Al-Monitor, gizlilikten çıkan belgelere erişim sağlayamadı ve bunları bağımsız olarak teyit edemedi. Ancak BBC, “İran’da İslam” belgesini kamu erişimine açtı.
Aktarıldığına göre CIA belgeleri, İmam Humeyni’nin Ocak 1979’da Başkan Jimmy Carter’a gizli bir mektup gönderdiğini, bu mektupta ABD başkanının, İran ordusunun kendisinin iktidarı almasına karşı çıkmasını durdurmak üzere nüfuzunu kullanması halinde İran’daki durumu sakinleştirmeyi önerdiğini söylüyor…
İmam Humeyni 1963 yılında Şah Muhammed Rıza Pehlevi’yi keskin bir şekilde eleştirdikten sonra tutuklanmıştı. Aşura günü kutsal Kum şehrinde yaptığı bir konuşmada İmam Humeyni Şah’ın toprak reformlarını yerden yere vuruyor ve onu İsrail’in çıkarlarına hizmet edip İslam’ı ve Müslüman din adamlarını zayıflatmakla suçluyordu. İmam Humeyni ayrıca Şah’ı, eylemlerinden pişman olacağı yönünde uyarıyordu. “İran’da İslam”da alıntılanan bir CIA yazışmasına göre İmam Humeyni ender görülen bir şey yaparak Kennedy yönetimine bir destek mesajı gönderdi… Yazışmada İmam Humeyni’nin elçisi olarak, teolog ve din adamı Hacı Mirza Halil Kamarey’in adı veriliyor.
BBC’nin haberinin orijinal Farsça versiyonu İmam Humeyni’nin vefatının 27. yıldönümünden iki gün önce çevrimiçi olarak yayınlandı ve Dini Lider Ayetullah Ali Hameney’den hızlı bir yanıt gelmesine yol açtı. 3 Haziran günü İmam Humeyni’nin Tahran eteklerindeki anıtmezarında toplanan kalabalıklara hitap eden İmam Hameney, BBC haberinin düzmece olduğunu söyledi ve “Britanya İran’a karşı her zaman hasım olmuştur” dedi.
Pek çok başka kişi de CIA belgelerinin gerçekliğine karşı çıktı veya ilk önce Carter’ın İmam Humeyni’ye mektup yazdığını, İmam Humeyni’nin de yanıtının çarpıtıldığını iddia etti. Bu kişilerden biri olan, Kamarey’in oğlu Nasır ed-Din Kamarey, merhum babasıyla ABD Büyükelçiliği arasında herhangi bir temas olmadığını söyleyen bir açıklama yayınladı.
Al-Monitor, Ettelaat’ın yazı işleri müdürü Seyid Mahmud Duaei ile görüştü. Kendisi, Irak’taki kutsal Necef’ şehrinde sürgünde olduğu 1965-1978 yılları arasında İmam Humeyni’nin buradaki bürosunda 11 yıl geçirmiş. Duaei, hem BBC’nin raporunu hem de CIA yazışmalarını “yalan” olarak adlandırdı ve Al-Monitor sitesine, “Bizim tanıdığımız İmam, ister İngiliz ister Amerikalı olsun, hiçbir yabancıyla temas kuracak biri değildi” şeklinde konuştu.
7 Haziran günü İran Parlamentosu Sözcüsü Ali Laricani, “belgeleri manipüle etmek gibi çocukça bir oyuna giriştiği” için BBC’yi sert bir şekilde eleştirdi. Laricani, eski ABD Ulusal Güvenlik Konseyi danışmanı Gary Sick’in BBC’nin haberinin “cımbızla seçilmiş alıntılar ve bazı olgusal hatalar” içerdiği şeklindeki sözlerinden alıntı yaptı. Dikkate değer bir şekilde Sick, BBC haberini “bir kaşık suda fırtına” diyerek küçümsemiş ve kendi blogunda “Humeyni’nin 1963 yılında Kennedy’ye gönderdiği varsayılan mesaj hakkında bir bilgisinin olmadığını” yazmıştı. Laricani ayrıca haberlerin, Tahran ve Washington arasındaki bağları meşrulaştırmak ve İranlılar arasında İslam Cumhuriyeti yetkililerinin “en zor dönemlerde bile” ABD ile temas kurduğu izlenimi yaratmak amacıyla icat edildiği suçlamasında bulundu.
Al-Monitor BBC haberini, 15 yıl boyunca İmam Humeyni’nin Kum’da yardımcısı olarak çalıştıktan sonra Irak’taki sürgün yıllarında da yardımcılığını yapmaya devam etmiş olan Seyid Hamid Ruhani ile tartıştı. Bugünlerde 1979 İslam Devrimi tarihçisi olarak bilinen Ruhani, Al-Monitor sitesine “BBC haberi ve CIA belgesi iddialardan ibarettir. İlave olarak, çelişkilerle doludur” şeklinde konuştu. Ruhani, 1963 yılında İmam Humeyni’nden ABD’ye mesaj gönderdiği iddia edilen Kamarey için “Onun Şah’ın sarayıyla bazı bağlantıları vardı. Bu yüzden merhum liderin sırdaşı değildi ve temel olarak, İmam Humeyni ev hapsindeyken kendisiyle görüşemezdi” iddiasında bulundu. Aynı doğrultuda Duaei de Al-Monitor sitesine, İmam Humeyni ve Kamarey’in ilşkilerinin “sıradan” olduğunu ve ;mam Humeyni’nin “birilerine herhangi bir mesaj vermek üzere” Kamarey’i seçmiş olabileceğini düşünmediğini söyledi.
“İmam Humeyni’nin Hareketi” başlıklı bir kitap serisi yayınlamış olan Ruhani ayrıca Al-Monitor sitesine “İmam Humeyni’nin hakkında, kendisiyle yabancı hükümetler veya bireyler hakkında herhangi bir temas olduğuna işaret eden tek bir Savak [Şah dönemindeki gizli polis] belgesi yoktur” şeklinde konuştu. Laricani’nin BBC haberinin arkasındaki motivasyonlar hakkındaki iddialarının altını çizen Ruhani, ABD’yle ilişkilerin meşrulaştırılmasının dışında, “Düşman, İmam’ın uzlaşmaz bir kişilik olarak sahip olduğu ünü karartmaya çalışıyor. (…)İmam Humeyni’nin fikirleri dünya çapına yayılsa, öteki ülkelerin kibirli güçlere teslim olmayacağını biliyorlar” iddiasında bulundu.
Ruhani sözlerini “Amerika, İran ulusunun son müzakerelere içerlediğini ve Amerika Birleşik Devletleri’yle ilişkileri tolere edemeyeceğini hissetti, bu yüzden de insanları, Amerikalılarla bağ kurmanın tabı olmadığına ve İmam’ın bile kendileriyle temas kurduğuna inandırmaya çalışıyor” diyerek tamamladı.
www.medyasafak.net