İsrail’in in Gazze Şeridi’ni Ağustos 2005 tarihinde boşaltması Gazze’yi Hamas tarafından kontrol edilen bir bölge haline getirme çabalarına hız verdi. Bu durum Hamas’ın sahada arttırdığı gücünü Filistin’in iç politik alanında da kazanımlar haline dönüştürmesine imkan sağladı. Böylece 2006 Ocak’ındaki Filistin Yasama Konsülü seçimlerinde büyük bir başarı kazandı ve 2006 Mart’ında da hükümetini kurdu. 2007 Haziranında ise Gazze Şeridi’nde silah kullanarak bütün bölgeyi hakimiyeti altına aldı ve Fetih ile Filistin Otoritesini etkisiz hale getirdi.
– Hamas, Gazze Şeridi’ni ele geçirmesinin ardından şekillenmesini hala sürdürmekte olan radikal İslamcı bir yapı kurdu. Hamas hareketi, İran ve Suriye desteğiyle kendi iç ve dış politikasını yürütüyor, İsrail karşısındaki terörizm kampanyasını sürdürüyor ve Mısır ve Batı yanlısı Arap rejimleriyle de arası iyi değil. Buna ek olarak, uluslararası arenada tecrit edilmiş durumda ve Mahmud Abbas önderliğindeki Filistin Otoritesinden de giderek uzaklaşıyor.
– İsrail’in Gazze’den geri çekilmesinden sonra, özellikle de Dökme Kurşun Operasyonu’nun bir yıl öncesinde Hamas askeri yığınağını arttırmaya başlamıştı. Bununla amaçladıkları şeylerden biri de, İsrail karşısındaki direnişini -bu aşamada roketleri ana silah olarak kullanmak suretiyle (Hizbullah’ın ikinci Lübnan savaşındaki başarılarından ilham alarak)- sürdürmesini mümkün kılmaktı. Bir diğer hedefleri de Gazze Şeridinde mücadele eden radikal örgütlere, İsrail’i Gazze Şeridi’ne girmekten caydırarak, silahlı güçlerinin ayakta kalmasını sağlayacak savunma kapasitesinin sağlanmasıydı.
– Gazze Şeridi’nin askeri yolla ele geçirilmesinden sonra daha da artan dahili ve harici zorluklardan dolayı Hamas’ın dış stratejik yardıma olan ihtiyacı artmıştı. Doğal seçimi İran-Suriye ekseni oldu. İkinci İntifada’nın başlamasından bu yana (Ekim 2000) İran ve Suriye Hamas’a ve genelde de Filistin terörizmine muazzam miktarda destek sağladılar. Hamas Sünni, İran da Şii olmasına rağmen geniş bir ortak paydaya sahiptiler: Filistinlilerin ana stratejik araçlarının terörizm (direniş) olduğu fikri ve ikisinin de Filistin yönetimi ile İsrail arasında yürütülen barış görüşmelerine (Annapolis süreci) karşı olmaları; buna ilaveten ABD ve Batı karşısında uzun erimli ve derin köklere dayanan bir düşmanlık.- İran, Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki kontrolünü sürdürmesine yardım etmekle, kendi adına önemli bir stratejiyi takip etmektedir. (Her ne kadar Hamas, Hizbullah’ın aksine kendisini İran’ın emirlerine tamamen teslim etmese de.) İran açısından, Gazze Şeridi’nde hüküm süren radikal İslamcı bir hareket, kuzeyde Hizbullah’ın oluşturduğu tehditle birlikte, İsrail’in güney sınırında önemli bir stratejik müttefik hükmündedir. İki durumda da İran, roketlerini kullanarak İsrail’in cephe arkasını rutin bir şekilde bezdirmek istemektedir. Bu yüzden Hizbullah ve Hamas için geniş füze yığınağı sağlamış ve aynı zamanda da bu hareketlerin askeri kapasitelerini geliştirmiştir.
– Hamas, İran ve Suriye arasındaki ortak strateji son iki sene içersinde Hamas için (ve Hamas’ın dışarıdaki liderliğini ağırlayan Suriye’ye) çok yoğun bir İran desteğinin akmasına yol açmıştır. Ayetullah Hamenei İran’ın Hamas’a verdiği desteğin yönlendirilmesinde kişisel olarak yer almaktadır.
– İran’ın Hamas’a Dökme Kurşun Operasyonundan önceki iki sene süresince sağladığı yardımlar şunlardı: silahlar; 122 mm.lik Grad roketleri (20-40 km) ve gelişmiş tanksavar mermileri; teknolojik kullanım bilgisi ki bu sayede ilhamını Hizbullah’tan aldığı ölümcül IED’leri üretebilmektedir; bütün radikal örgütlerden yüzlerce militanın İran’da eğitilmesi; Hamas’ın siyasi ve askeri kanatları için yıllık yüz milyonlarca dolar yardım; politik ve propagandif destek; bunların yanı sıra terörist eylemler ve Annapolis sürecine karşı çıkmaları için cesaretlendirme.
– Geriye dönüp baktığımızda İran’ın yoğun desteği olmasaydı Hamas’ın geçen sene zirvesine ulaştığı askeri yığınağını elde etmesi fevkalade zor olacaktı diyebiliyoruz. Hamas’ın bu türden bir yardım almamış olması halinde de İsrail karşısındaki roket ateşinde bu denli agresif ve Filistin otoritesiyle Mısır karşısında bu kadar muhalif bir politik duruş sergilemeyeceğini varsaymak makuldür.
– İran açık bir şekilde Gazze Şeridi’ndeki savaşın Ortadoğu’nun geleceği için yürütülen daha geniş bir kampanyanın, “direniş kampı” ile “istikbar güçlerinin” (ABD, İsrail, Batı ve liberal demokrasi) mücadelesinin bir yansıması olduğunu söylüyor. Dökme Kurşun Operasyonu esnasında İran rejimi, doğrudan veya Hizbullah aracılığıyla Hamas’ı savaşı sürdürmesi için teşvik ediyordu ve 28 Aralık tarihinde Ayetullah Hamenei çatışmada ölen her bir Filistinlinin şehit olacağını söyledi. İran rejimi aynı zamanda İsrail ve Mısır aleyhinde bir kampanya başlatarak Filistinlilere insani yardım malzemesi gönderdi. Çatışmaların ardından, Hamas-İran-Suriye ortak çıkarları, bu güçleri Hamas’ın askeri altyapısını ve kapasitesini eski haline getirmek için ortak çaba yürütme noktasına sevk edecektir.
– İran, Lübnan’ın aksine Gazze’deki Hamas’ı desteklemede zorlanacaktır zira İran’ın Gazze sınırına doğrudan geçiş olanağı bulunmamaktadır. (Suriye ile geniş ve açık bir sınıra sahip olan Lübnan’dan farklı olarak) Geçmişte olduğu gibi hem İran hem de Hamas, karşılaştıkları sorunların üstesinden gelmek ve Gazze’ye silah akışının devamının sağlanması için (özellikle İran’a İsrail’in güneyindeki bir milyon kişiyi tehdit etme fırsatının veren uzun menzilli roketlerin elde edilmesi için) yaratıcı olmak zorundalar. Hamas ve İran Tel Aviv gibi 60 km menzil içersindeki hedefleri de ateş menzilleri içersine dahil etmeyi hedeflemekteler)
– Aşağıda okuyacaklarınız İran’ın son üç sene içersinde Hamas’a sağladığı yardımların ve eğitim imkanlarının ana bileşenlerinin kısa bir özetidir. Hamas bu sayede Gazze Şeridi’nde askeri altyapısını kurabilmiş ve barış anlaşmasının iptaline ve Dökme Kurşun Operasyonuna neden olan süreci hızlandırabilmiştir.
SİLAH VE TEKNİK KULLANIM BİLGİSİNİN (KNOWHOW) SAĞLANMASI
GİRİŞ
– Hamas’ın Gazze’deki askeri altyapısının kurulması Halid Meşal önderliğindeki Şam karargahından yürütülmektedir ve değişik kanallardan Gazze’ye sokulan İran ve Suriye askeri desteğine dayanmaktadır. Buna ek olarak İran Hamas’a silah üretimi için gereken teknolojik bilgiyi ve militanları için eğitim imkanını da sağlamaktadır.
– Hamas’ın askeri altyapısını geliştirmeyi sürdürebilmesi için (kendi ürettiklerinden çok daha etkili olan gelişmiş standart silahlar) İran’ın desteğine olan ihtiyacı hayati önemdedir. Özellikle önemli olan roketler, havan topları ve İsrail zırhlıları için kullanılacak olan IED (zırh delen patlayıcı) ve tanksavar füzeleri gibi. Bunların hepsi Hizbullah’ın ikinci Lübnan savaşında İsrail karşısındaki mücadelesinde kendisini kanıtlamıştır ve Hamas şimdi bunları Dökme Kurşun Operasyonunda kullanmaktadır.
ROKETLER VE HAVAN TOPLARI
UZUN MENZİLLİ ROKET ELDE EDİLMESİ
– Hamas ve diğer militan örgütler için roketler ve havan topları İsrail’in askeri üstünlüğü karşısında başvurulan asimetrik yanıttır. Bu yanıt, bazı belirli problemleri içermesine rağmen basit, ulaşılabilir ve ucuzdur. Bu yöntem atış menzili içersinde yaşayan İsraillilerin günlük hayatını olumsuz etkilemekte, bazı durumlarda İsrail’in sosyal dokusunun altını oyarak Hamas’a İsrail’in sınırda inşa ettiği duvar engelini aşma imkanı tanımakta ve bir çeşit terör dengesi yaratarak İsrail kuvvetlerinin karşı –terörizm operasyonları düzenlemesini güçleştirmektedir. Bu strateji Lübnan Hizbullahı tarafından ilham edilmiştir ve İsrail üzerinde kendi izlerini bırakmadan baskı yaratmak şeklindeki İran ve Suriye stratejisi ile uyumludur.
– Gazze’ye sokulan İran menşeli roketlerin ve havanların standartları giderek yükselmektedir. İran aynı zamanda Hamas’a kendi ürettiği roketlerin menzilini arttıracak teknolojik bilgiyi de aktarmaktadır. Buna ek olarak, standart roketler el yapımı roketlere oranla Hamas’ın saldırı menzilini arttırarak daha yüksek isabet kaydetmesine ve daha büyük yıkıma imza atmasına imkan tanımaktadır. İran’ın sağladıkları standart 122 mm.lik roketlerdir ve menzilleri de 20 ila 40 km arasındadır. 2008 yılında bu durum Hamas’a Beerşeba, Aşdod ve Askalan şehrinde yaşayan bir milyon İsrailliyi (bu şehirlerdeki stratejik hedeflerle birlikte) ateş menzilleri içersine alma olanağı tanımıştır. İran’ın Hamas’a sağladığı 40 km menzilli ve 120 mm.lik roketler bu ülkenin Hizbullah’a gönderdikleriyle aynı cinstendir. (Bu roketler 2. Lübnan savaşında kullanılmıştı) Hamas şimdilerde Tel Aviv gibi İsrail şehirlerini de menziline sokmayı arzulamaktadır ki bunu televizyon yayınlarından birinde ilan etmiş ve Tel Aviv’i vurma tehdidinde bulunmuştu.- İsrail karşısında kullanılan ilk standart Grad füze saldırısı 28 Mart 2006 tarihinde, 17. İsrail parlamento seçimleriyle aynı gün gerçekleştirildi. Hamas 2008 yılından önce, büyük ihtimalle elinde fazla miktarda bulunmadığından bu roketleri tek tük kullanırdı. Gradların kullanım miktarındaki temel değişim 2008 yılında, Hamas’ın büyük miktarda Grad roketini Gazze’ye sokmasının ardından (çoğunlukla ateşkes sürecinde) gerçekleşti.- Hamas’ın roket kapasitesindeki temel değişimin farkına ilk kez Ocak 2008’in sonundaki şiddet yükselişi esnasında varıldı; şöyle ki Hamas bu sırada Askalan şehrine en az 18 adet uzun menzilli roket ateşledi. Bunlar modüler, 122 mm.lik ve 20 km menzile sahip olan silahlardı. Modüler roketlerle Hamas’ın önceden kullandığı Grad roketleri arasındaki fark, dört tane 50 cm.lik parçadan oluşan motora sahip olmalarıydı. Ortadoğu’da bu tür roketleri üreten ülkeler -İran ve Suriye gibi- bulunmaktadır. Tahminimize göre İran, roketlerin Gazze’ye sokulmasının ve bunların Hamas’a ve diğer Filistinli örgütlerin eline ulaşmasının sağlanabilmesi için, bu silahların parçalara ayrılabilmesini sağlayacak teknolojik adaptasyon sürecini başlatmış durumda.- Dökme Kurşun Operasyonu sırasında Hamas ve diğer Filistinli örgütler İsrail’in saldırısına beklenmedik bir yoğunluktaki uzun menzilli roket ateşi ile yanıt verdiler. Operasyon sırasında isabet edilen yerler daha önce roket menzili içersinde olduğu bildirilen yerlerin de ötesine uzanmıştı, bu şehirler arasında Beerşeba, Aşdod, Gedera, Yaneh, Kiryat Gat, Kiryat Malachi ve Netivot da bulunuyor ve böylelikle yaklaşık olarak bir milyon kişi risk altına giriyordu. Bu tip uzun menzilli roketler Hamas’a Gazze Şeridi’nin daha derininden ve daha kalabalık bölgelerden saldırı düzenleme imkanı sağlıyordu.- 28 Aralık 2008 tarihinde, Dökme Kurşun Operasyonu sırasında ilk kez, Gan Yavneh ve Bnei Darom kasabaları topçu ateşine maruz kaldı. Roketler Gazze’nin kuzeyinden fırlatılmış ve 33-34 km mesafe kat etmişlerdi. Roket parçalarının incelenmesinden çıkan sonuç bunların Çin’de üretilmiş ve Hamas’a İran tarafından gönderilmiş 122 mm.lik standart roketler olduğuydu. 40 km menzile sahip bu roketler bir süre sonra Beerşeba ile Asdod’a da düştüler.- Dökme Kurşun Operasyonu esnasında, 14 Ocak tarihinde Çin malı olan 94 adet 40 km menzilli Grad roketi ateşlendi. Bunlara ek olarak 20 km menzile sahip 71 adet 122 mm.lık modüler (parçalanabilir, ayarlanabilir) roket de fırlatıldı aynı gün, yani yaklaşık olarak 165 standart model roket İsrail’e isabet etti (Bunlar Hamas’a İran tarafından gönderiliyor ve Gazze’ye kaçak olarak sokuluyordu). Bunlara ilaveten, İran’ın teknolojik yardımına dayanarak Gazze’de üretilen 4 tane 175 mm.lik, 48 adet de 90 ve 115 mm.lik el yapımı roket ateşlendi. Bu yüzden Dökme Kurşun Operasyonu sırasındaki Hamas’ın savunma kapasitesinde, İran’ın doğrudan gönderdiği veya kendi teknolojisi ile üretilen roketlerin hem nicelik hem de nitelik olarak çok önemli rolü olduğu sonucunu çıkarabiliriz.
120 MM. LİK STANDART HAVANLARIN SAĞLANMASI
– Hamas aynı zamanda havan topu kapasitesini de geliştirmiş durumda. İran Hamas’’n 122 mm.lik havan yığınağının geliştirilmesini sağladı. Bu silahlar Hamas’ın kendi gelişmemiş havanlarından daha dakik ve öldürücüler. Silahlar ilk kez 2008 yılının başlarında aşağıdaki hadiselerde kullanıldılar: a) 24 Şubat 2008’de Hamas ilk kez 120 mm.lik standart havan mermisi fırlattı. Bu mermiden kalan parçaların incelenmesi İran’da üretildiğini gösteriyor. Merminin menzilini 6 ila 10 km.ye çıkaran yardımcı bir de motoru bulunuyor.b) 29 Şubat 2008 yılında ise güney Gazze’deki bir İsrail karakolu yanına bir havan mermisi düştü. Kalan parçacıkların incelenmesi, bunun da 2006 yılında İran’da üretilmiş olan bir 120 mm.lik patlayıcılı havan mermisi olduğunu açığa çıkardı.- O günden bu yana, Gazze Şeridi boyunca uzanan köylere düzenlenen havan saldırıları devam etmektedir. Dökme Kurşun Operasyonu sırasında da İran yapımı onlarca 120 mm.lik havan mermisi İsrail’e fırlatıldı.
İRAN’IN SAĞLADIĞI ROKETLERİN MENZİLİ VE HAMAS’IN BU MENZİLLERİ ARTTIRMAK İSTEMESİ
TEKNOLOJİK BİLGİSEL ALTYAPININ SAĞLANMASI
– İran’ın Filistinlilere yaptığı yardımın önemli bir boyutu da Hamas’a ve diğer Filistinli örgütlere teknolojik bilgi transferidir. Bu durumun kendilerine iki alanda faydası dokunmaktadır:a) Güçlü Zırh Delici Patlayıcıların (IED) Üretilmesi: Gazze’deki örgütler 200 mm.den daha kalın çelik tabakayı delebilecek IED’ye sahipler. Bu patlayıcılar İran’ın sağladığı teknik bilgi ile Hamas üyeleri tarafından üretilmektedir.b) El Yapımı Roketlerin Geliştirilmesi: Bu geliştirilmemiş roketlerden 115 mm.lik ve 12.4 km menzile sahip olanları (2007’nin Kasım ayında), 175 mm.lik ve 18.5 km.menzile sahip silahlar olma haline dönüştürüldükten sonra 2008 Şubat’ında Askalan’a isabet etmiştir.
IED ÜRETİMİ VE PATLATILMASI İÇİN TEKNOLOJİK BİLGİ SAĞLANMASI
– Hamas IED kullanarak Lübnan’da İsrail’e karşı bunlardan fazlasıyla kullanan Hizbullah modelini takip etmektedir. (Bu silah da İran tarafından üretilmekte ve aynı zamanda ve Irak’ta ABD karşısında savaşan şebekelere gönderilmektedir.)- Arapça’da Şevaz (Alev) adı verilen bu zırh delici etkili patlayıcıların (EFP) Gazze’deki İsrail kuvvetleri karşısında kullanıldığı aşikardır ve bu patlayıcılar diğer Filistinli örgütler tarafından kullanılan IED’den daha da etkilidir. Bunun nedeni bu patlayıcının İran veya Hizbullah teknolojisine dayanan daha gelişmiş materyalle üretilmesidir.- Fırlatma Sistemleri: Son birkaç ay boyunca İsrail ordusu IED’ler için hazırlanmış olan pek çok ateşleme sistemi ele geçirmiştir. Bunların Hamas tarafından kullanılan ateşleme sistemlerinden çok daha farklı olduğu dikkat çekiyor. Benzer ateşleme sistemleri Irak’taki örgütler tarafından da kullanıldığı için, bunların üretilmesi için gereken teknolojik bilginin, hatta doğrudan bu ateşleme sistemlerinin hem Irak’a hem de Gazze Şeridi’ne aynı kaynaktan, yani İran’dan gönderildiğini varsaymak makuldür.- 9 Mart 2008 tarihinde İngiliz Sunday Times gazetesi, Gazze muhabirleri Marie Colvin’in Hamas’ın askeri kanadı olan İzzeddin Kassam Tugayları’nın üst düzey üyelerinden biriyle yaptığı röportajı yayınladı. Sonra da Hamas’ın silah üretim biriminin bir üyesi ile bir araya geldiler. İki Hamas üyesi de teknolojik bilgi yardımının İran2dan alındığını ve Hamas’ın bu teknolojinin önemini Hizbullah’ın 2. Lübnan savaşında elde ettiği başarıyı görmesinin ardından daha iyi kavradığını belirttiler. Hamas savaşçısı IED’lerin ve Gazze Şeridi’ndeki ham maddelerden üretilen roketlerin geliştirilmesinde İran teknolojisini kullandıklarını söyledi. Bu üst düzey yetkili Hamas’ın İran teknolojisini kullanmak suretiyle yeni nesil bir IED olan Şevaz 4’ü geliştirdiğini de belirtti. Bu kişi “İranlılar bizim için faydalı olduğunu düşündükleri her şeyi bize e-maille gönderiyorlar” şeklinde konuşmuştu.
GELİŞMİŞ TANKSAVAR FÜZELERİN SAĞLANMASI
– İkinci Lübnan Savaşı Hamas’ın kendisini gelişmiş tanksavarlarla mücehhez etmesine hız verdi. 2007 ile 2008 arasında Gazze Şeridi’ne onlarca tanksavar füze sokuldu, bunlar arasında Raad (Sagger füzelerinin İran versiyonu) ve Konkurlar de (AF-5) bulunuyor. Bu füzelere ek olarak çift delikli başlığa sahip olan anti tank silahlarıyla da Hamas’ın bu alandaki kapasitesi tahkim edilmiş durumda. Bu füzelerin kaynağının daha önce aynılarını Hizbullah’a göndermiş (örgüt bunları 2. Lübnan Savaşı’nda kullandı) olan İran olması çok makul.Rus Yapımı Sagger Füzelerinin Özellikleri: (Raad Füzeleri)a) Savaş başlığı çapı: 125 mmb) Füze uzunluğu: 86.4 cmc) Zırh delici kapasite: 400 mmd) Asgari menzil: 500 me) Azami menzil: 3000 mRus Yapımı Konkur Füzelerinin Özellikleri:a) Zırh delme kapasitesi: 600 ila 800 mm çeliği delebiliyorb) Azami gündüz menzili: 4.000 mc) Azami gece menzili: 2500 m
GAZZE’YE SİLAH KAÇIRILMSINDA KULLANILAN KANALLAR
– İran Gazze’deki Hamas’a ve diğerlerine deniz, hava ve kara yoluyla, Fars Körfezi, Suriye, Kuzey Afrika ülkeleri ve Afrika Boynuzu üzerinden silah göndermektedir. Silahlar Sina’dan Gazze Şeridi’ne tüneller vasıtasıyla veya 2008 yılının başında olduğu gibi sınırın ihlal edilebildiği zamanlarda kara yoluyla sokulmaktadır. Tünel sanayii Haziran 2008’deki ateşkes yürürlüğe girer girmez büyük rağbet görmeye başlamış ve Mısırlıların önleyici tedbirleri bunu önlemekte etkisiz kalmıştı. Silahların Gazze’ye sokulmasında İslam Devrimi Muhafızları Ordusu ve İran İstihbarat Bakanlığı doğrudan yer almaktadır. Bazı durumlarda ise bu iş için Hizbullah’ı devreye sokmaktadırlar.- İranlılar en azından bir kez denizden silah göndermeyi denediler, Aralık 2001 yılındaki Karine A gemisi hadisesinin gösterdiği gibi. Bu gemi Kızıldeniz’de İsrail donanması tarafından durdurulmuş ve Filistin Yönetiminin silahlı örgütleri için İran’ın gönderdiği yaklaşık 50 tonluk silah kargosuna el koyulmuştu. Geminin yükü içersinde uzun menzilli roketler, havan mermileri, mayınlar, anti tank silahları ve değişik türlerde cephaneye rastlandı. Bütün bunlar geminin ambarında masum mallar gibi kamüfle edilmişlerdi. Olaya katılan Filistinlilerin sorgulanmasından elde edilen bulgular geminin nakliyesinin İslam Devrimi Muhafızları ile eksiksiz bir işbirliği yapıldığını gösteriyordu.Gemi Ağustos 2001’in sonlarında Lübnan’da satın alınmıştı. Lübnan’dan Sudan’a hareket etmiş ve Sudan limanında 12 günlüğüne demir atarken ismini de Karin A olarak değiştirmişti. Sudan’dan da, 4 günlük bir yolculuğun sonunda Yemen’in Hudeyde limanına varmıştı. 2001’in Kasım ayında İran’a doğru seyretti ve bu ülkedeki askeri depolardan getirilen değişik çeşitlerde silahları yüklendi. Bu silahlarla radikal örgütlerin askeri kapasitelerinin geliştirilmesi planlanıyordu. Silahlar, bir İran buluşu olarak önce 83 konteynıra yükleniyor, sonra da deniz yüzeyinde gözükmeyecek bir şekilde suya bırakılıyordu. Gemi Süveyş Kanalı’ndan geçerek yükünü Filistin otoritesinin Gazze ve El Ariş kıyılarındaki deniz karargahlarına bırakmayı planlıyordu. Fakat 1 Ocak 2002 tarihinde İsrail donanması gemiye Süveyş Kanalı’na girmeden el koydu ve mürettebatı ve yükünü eksiksiz olarak Eliat limanına götürdü.- Başka bir potansiyel İran kaçakçılık kanalı da Dökme Kurşun Operasyonu’nun ardından Gazze’ye yapılan insani yardım faaliyetleridir. Aralık 2003 ve Ocak 2004 yılları arasında Devrim Muhafızları Suriye hava sahasını kullanarak, Hizbullah için malzeme ve silah taşınan hava köprüsü kurmuşlardı. Bu faaliyetlerini güneydeki İran şehri olan Bem’de gerçekleşen deprem için yapılan insani yardım faaliyetleriyle kamüfle etmişlerdi.
EĞİTİM
GİRİŞ
– İran düzenli olarak yüzlerce Hamas eylemcisini kendi kamplarında eğitmektedir. (tıpkı Hizbullah savaşçılarını eğittiği gibi) Piyade, gerilla savaşı, sabotaj ve anti tank operasyonları alanında eğitim görülmektedir. Eğitmenler İslam Devrimi Muhafızları arasından seçilmekte ve bazı eğitim devreleri Devrim Muhafızları’nın Tahran’daki üslerinde gerçekleşmektedir. Bununla Hamas’ın operasyonel yetenekleri geliştirilmek istenmektedir. Eğitim alan unsurlar Gazze Şeridi’ne döndükten sonra kendileri de eğitim vermektedirler.- İran’daki eğitim sırasında Hamas mensuplarına değişik silahların kullanım teknikleri, roket ve tank savar, IED de dahil olmak üzere patlayıcı eğitimi verilmekte, ayrıca bu kişilere İran’ın radikal İslami ideolojisi ile de aşılanmaktadır.- Eğitim kurslarının süresi bir ila altı ay arasında değişmektedir. Aralarından üstün gelenler daha üst düzey eğitim almak üzere İran’da kalmakta, diğerleri de bazıları eğitmenlik yapmak üzere Gazze Şeridi’ne geri dönmektedir. Dökme Kurşun Operasyonu öncesinde İran’da değişik alanlarda uzmanlık eğitimi alan yüzlerce savaş eğitmeni bulunuyordu. Bunlara ek olarak İranlılar Gazze’de yüzlerce militanı da e-mail göndererek eğitmektedir.- Eğitim gören kişilerin yolculuk masrafları ve tüm giderleri İran tarafından karşılanmaktadır. Savaşçılar Mısır üzerinden çıkış yapmakta, buradan Suriye’ye, Suriye’den de İran’a varmaktadırlar. İran’a giriş yaptıkları belli olmasın diye de pasaportlarına mühür vurulmamaktadır. Burada eğitim gören kişiler gizlilik yemini etmekte ve Refah kapısı üzerinden Gazze’ye dönmektedirler.
2007-2008 YILLARI ARASINDA İRAN’DA EĞİTİM GÖREN HAMAS VE FETİH ÜYELERİ
– 9 Mart 2008 tarihinde İngiliz Sunday Times, İzzeddin Kassam militanları ile röportaj gerçekleştirdi. Üst düzey bir militan, örgüt üyelerinin İran ve Suriye’de nasıl eğitildiklerini ayrıntılarıyla tasvir etti. Bu kişi İsrail’in 2005 yılında Gazze’den çekilmesinden bu yana Devrim Muhafızları’nın yüzlerce Hamas üyesini eğittiklerini itiraf ediyor.- 15 Nisan 2008 tarihinde İsrail ordusu ve güvenlik birimleri Cihad Ebu Mudif adlı, Negev’e düzenlenen 5 roketli saldırı eylemine katılmış olan ve akim kalan bir intihar eylemini planlayan Han Yunus’lu birini tutukladılar. Bu kişi eğitimini İran’da almıştı. Sorgusu sırasında Fetih’e bağlı Ebu Riş şebekesine katıldığı 2007 Mayıs tarihinin hemen ardından, beraberindeki bir grup savaşçıyla eğitim görmek için İran’a gittiğini ve bu grupla İran’da dağlık bir alanda çok yoğun bir askeri eğitim aldıklarını itiraf etti.- Bu kişi eğitimlerinin bir ay sürdüğünü ve:
a) Fizik kondisyon
b) Değişik türlerde silah eğitimi
c) IED’lerin hazırlanması ve patlatılması
d) Çoğu anti Amerikan ve anti İsrail propagandadan ibaret olan ideolojik eğitim
e) Ve casusluk tekniklerini içerdiğini söyledi
MALİ YARDIM
– İran Hamas’a yıllık yüz milyonlarca dolar yardım göndermektedir. Hamas’ın Gazze yönetimi için fonlar ayrılmıştır ve bu para Hamas’ın bütün aktivitelerini ve İzzeddin Kassam’ı finanse etmekte kullanılmaktadır. İran sadece Hamas’ın değil Hizbullah ve İslami Cihad gibi diğer militan örgütlerin de ana finans kaynağıdır.- 7 ve11 Aralık 2006 tarihinde Hamas yönetimi başbakanı İsmail Haniye İran’ı ziyaret ederek Ayetullah Ali Hamenei ve Ahmedinejad ile görüştü. Ziyaretinde İran-Suriye ekseniyle olan bağını güçlendirmekten bahsetti. İranlılar bu ziyarette kendisine 250 milyon dolar hibe ederek başka birtakım gelişim programının da sponsoru olmak istediklerini söylediler.- 11 Aralık 2006 tarihinde Hamas’ın internet sitesinde İranlıların Haniye’ye 250 milyon dolar verdiklerini ve bunun 100 milyon dolarının Hamas bakanlıklarında çalışan kamu görevlilerinin maaşlarının ödenmesinde kullanılacağı yazıldı. Ayrıca İsrail hapishanelerinde yatan mahkumlar ve aileleri için de 6 ay içersinde 45 milyon dolar harcanacağı sözü verildi. Bütün bunlara ek olarak İran 3000 Filistinli balıkçıya ve 100.000 Gazzeli işsize destek sözü verdi. İran gazetelerine göreyse İslam Devrimi Muhafızları’nın bünyesinde bulunan gönüllü Besic teşkilatı da kendi aralarından topladıkları 550.000 doları İsmail Haniye’ye takdim ettiler. (Aralık 2006)- İsmail Haniye Gazze’ye dönerken İsrail savunma bakanı Amir Peretz, Refah kapısının kapatılmasını ve milyonlarca dolar taşıyan Haniye’ye engel olunmasını istemiş, bu yüzden Mahmut Abbas’a bağlı güçlerle Haniye’nin korumaları arasında çatışma çıkmıştı. Mısırlı yetkililer Haniye’nin taşıdığı paraya el konulduğunu söylediler. Bununla birlikte geniş miktarda İran yardımı tüneller yoluyla Gazze Şeridi’ne akmaya devam etmektedir.- Hamas’ın politik büro başkanı Halid Meşal’in 24 Mayıs 2008 yılında, beraberindeki bir delegasyonla yaptığı İran ziyaretinde (Şarl el Avsat gazetesinin yazdığına göre) İranlılar Hamas’a yaptıkları yardımı 2008’in ikinci yarısından itibaren 150 milyon dolar daha arttırmayı ve Hamas’a gereken silahları göndermeyi kabul ettiler. Habere göre Devrim Muhafızları komutanı, Halid Meşal’e, Tahran’daki Bakıri merkezinde (silah üretim birimi) özellikle Hamas için üretilen modern füzelerden göndereceği sözünü verdi.
HAMAS’IN STRATEJİSİNİ CESARETLENDİRME
– İran önderliği Hamas, İslami Cihad ve diğer Filistinli örgütlerle yakın temas içerisindedir. Temaslar daha çok Şam’da yapılmaktadır. İran bu Filistinli hareketleri direniş yolunu sürdürmeleri için teşvik etmekte ve barış sürecinden uzak durmaya çağırmaktadır.- Geçmişte İran’ın planladığı ve Filistinli örgütlerin icra ettiği pek çok terör eyleminde onlarca İsrailli ölmüş ve yaralanmıştır. Bunlardan en bilineni İran tarafından 5 Ocak 2003 yılında düzenlenen, Tel Aviv’deki Merkezi Otobüs İstasyonu saldırısı idi. Bu eylemde 2 Fetih üyesi 23 İsrailliyi öldürüp 106’sını da yaraladı. Saldırının arkasındaki Fetih şebekesi Nablus’ta üslenmişti ve Lübnan’daki İslam Devrimi Muhafızları tarafından yönlendiriliyorlardı. İntihar bombalarının yoğun olduğu dönemde İsrail’in kalabalık bölgelerinde düzenlenen saldırıların birinde, örneğin 14 Mart 2004 yılında Asdod limanında düzenlenen saldırıda da (kuzey Gazzeli iki Filistin tarafından düzenlenmişti) 10 İsrailli öldü, 12’si de yaralandı.- İran Hamas’a gönderdiği yardımları Filistin eylemciliğinin yeni dönemine uyarlamış gözüküyor. (Özellikle İsrail’in 2005’te Gazze’den çekilmesinden sonra, artan bir şekilde roketler intihar bombacılarına tercih ediliyor) İran’ın Gazze’deki Hamas’a yaptığı yardımın temel unsuru özellikle gelişmiş roketler olmak üzere ileri teknolojiye sahip silah göndermektir. İran’ın askeri yardımı Hamas’ın roket cephaneliği kurmasına imkan sağlamış, bu durum kendine olan güvenini arttırarak İsrail karşısındaki roket saldırılarını yoğunlaştırmasına ve genişletmesine neden olmuştur.
Tercüme İsra Haber