Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brookings Enstitüsü’nde düzenlenen panelde Türkiye-İsrail ilişkileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Cam Haber Ajansı (JAM)– İsrail’le ilişkilerin normalleşmesi sürecinde heyetlerin durumuna değinen Erdoğan, “Temenni ederim ki, Nisan ayı ortasında tarafların yapacağı görüşmelerle buradan olumlu bir neticeyi sağlayabiliriz.” dedi.

Mavi Marmara olayı ve 9 Filistin’e yardım uğrunda şehit olmasıyla görünürde başlayan İsrail-Türkiye krizi zaman aşımına uğramak üzere. Kriz dönemi boyunca ticari faaliyetlerin hiç duraksamadığı aksine Türkiye’nin İsrail’den ithalatı konusunda rekor seviyelere ulaştığı bilinen bir gerçek.

Aradan geçen süreçte Siyonist Başbakan Netanyahu’nun 2013te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak “özür dilediği” ve normalleşme sürecine şartların ilk adımının İsrail tarafından atıldığı ileri sürülmüştü.

Krizin çözümünde ilginçtir ki varlığını Siyonist rejimin varlığına adamış ABD, Türkiye ile İsrail arasında ara bulucu rolünü üstlenmişti. Obama’nın iki liderle de görüşerek resmi özür dileme hususunda tarafların arasını bulduğu da bir gerçek.

Şehit aileleri üzerinden İsrail’den tazminat alarak “Bakın İsrail’e istediğimizi yaptırdık” görüntüsü ise işin en hissedilir ve dikkate değer noktalarından biriydi. Sanki şehit olan ve Filistin direnişi uğruna canını feda eden insanlar bu Siyonist rejimden gelebilecek milyonlarca hatta milyarlarca Dolar’a göz dikecek ve davalarını kağıt paralara değişecek insanlardı.

Son yıllarda ülkenin tek ve en büyük gündemi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi. Bunun peşi sıra Suriye meselesi, mülteciler, IŞİD, Irak vb. konular birbiri ardınca sıralanıyor.

Ne zaman perde arkasında bazı anlaşmalar yapılsa ya da tepki görmesi muhtemel olaylar yaşansa önce gündeme başka bir mevzuyu atarlar, tüm medyanın gözünü o tarafa yöneltirler (doğal olarak halkın teveccühü ve gündem anlayışı da o yöne çevrilir).

Kendileri ise hangi sinsi ve kurnaz siyaset ve politikanın uygulanmasını istiyorlarsa despot ve zayıf rejimlere, uygulatmakta zorlanmıyorlar.

Ümmetin unutulmaya yüz tutan davası Filistin’de ise her ne kadar büyükler sloganlarında “Gazze’yi, Batı Şeria’yı, Ramallah’ı, Kudüs’ü unutmadık. Unutmayız. Orada halkın gördüğü zulme sessiz kalamayız” söylemlerinde bulunsalar da iş eyleme geldiğinde bırakın adım atmayı parmaklarını dahi oynatamaz hale geliyorlar.

Şimdi bizim İsrail’den ve İsrail’le olan ilişkilerimizden ne gibi fayda ve çıkarımız söz konusu olabilir ki Temennilerde bulunalım, Onlarla teröre karşı işbirliği yapalım, Ortak hareket edelim, Yanımızda olduklarını hissedelim…

TR.JAMNEWS

0
Would love your thoughts, please comment.x