Tahran Cuma namazı hutbeleri öncesi bir konuşma yapan İnkılap tarihçisi Hüccetülislam Hamid Ruhani, nükleer görüşmeler sonunda yayımlanan ve ortak bildiri olarak nitelenen uzlaşma metninin İran halkının kaygılarını gideremediğini belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü:

İran milletinin nükleer görüşmeler hakkındaki kaygı ve endişeleri yayımlanan ortak bildiri ardından azalmadığı gibi daha da artmıştır. Çünkü halk, İran milletinin ülkülerinin ayaklar altına alınmasından, “nükleer enerji hakkımızdır” ilkesinden vazgeçilmesinden, şehidlerin kanının payimal edilmesinden kaygılanmaktadır.

Halkımız görüşmelerin ve varılan uzlaşmanın içeriği konusunda hükümetin şeffaf davranmasını, halka tam bilgi verilmesini beklemektedir. Görüşmecilerin çabalarına bir diyeceğimiz olmaz ama düşmanın hilelerine mağlup olmalarından, oyuna gelmelerinden korkuyoruz.

İslam inkılabı rehberinin belirlediği kırmızı çizgilerin aşılmadığını ümit ederiz. Görüşmecilerden İnkılabın ve İmam Humeyni’nin ülkü ve ilkelerini korumak doğrultusunda dimdik durmalarını beklemekteyiz. Çünkü İmam Humeyni(ra) diyordu ki:

“Allah’tan niyazım şu ki, bize öyle bir güç versin ki Amerika’nın ölümünü sadece Müslümanların Kabe’sinden değil, dünyanın her yanındaki kiliselerden çan sesleriyle insanlığa ilan edelim.”

Öte yandan İran Meclisi Güvenlik ve Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Muhammed kevseri snn.ir haber portalına verdiği demeçte, Lozan’da varılan anlaşmanın yeni bir şey olmadığını, Cenevre’de başlatılan görüşmelerin başından ileri sürülen şartlardan ibaret olduğunu ve İran’a bir şey kazandırmadığını belirtti.

Bu uzlaşmanın gerçekte halkın sıkıntılarının daha uzun süre devam etmesine yol açacak bir süreçle sonuçlandığını vurgulayan milletvekili, yaptırımlar konusundaki ifadelerin kabul edilemez olduğunu söyledi.

Dışişleri bakanı Zarif ile müzakereci Irakçi’nin gelecek hafta Meclis’e gelerek açıklamada bulunması gerektiğinin altını çizen Tahran Milletvekili Muhammed Kevseri, yaptırımlar konusunda nasıl bir yol izleneceği belirsizliğini korumaktadır. Çünkü yaptırımların kaldırılması İran’ın faaliyetlerinin barışçıl olduğunun UAEK tarafından onaylanması şartına bağlanmasının anlaşılmaz olduğunu ve onların asla böyle bir şeyi onaylamacağını gösterdiklerini ve dolayısıyla yeni bir durumun ortaya çıkmadığını belirtti.

rasthaber