İslam dininin belirlemiş olduğu ahlak, fıkıh ve hukuksal haklara riayet tüm Müslümanlara farzdır.

İslami otoriter yapılanmada en etkili şey, bireyin şahsi ve toplumsal haklarına saygı duymak olduğunda devlet erkânı İslami düzeni hayata geçirmek adına halkın hak ve hukukuna özen ve itina göstermelidir.

Ayetullah Cevad Amuli, yöneticinin asli vasıflarını 6 başlıkta zikrederek şöyle der:

Verilen Sözlere Riayet Etmek (Ahde Vefa)

Yönetici vermiş olduğu söze amel etmeli hatta bunun için gerekli ortamı hazırlamalı ve hiçbir şeklide tembellik etmemelidir.

“Ey inananlar, ahitlerinizi yerine getirin.” (Maide 1)

“Ahdettikleri zaman ahitlerine vefa eden…” (Bakara 177)

“Verdiğiniz her sözü yerine getirin; çünkü verdiğiniz her sözden, hesap gününde mutlaka sorguya çekileceksiniz.” (isra 34)

Ahde vefada, insanın Allah’a verdiği veya insanın başka bir insana verdiği söz arasında hiçbir fark yoktur.
Sonuç itibari ile; Yönetici, vermiş oluğu sözlerden kıyamette sorumlu tutulacaktır.

 Emanete İhanet Etmemek

Toplumsal emniyeti sağlamak, ilahi bir emanet ve devlet erkânının vazifeleri arasındadır. Bu emanete karşı lakayt davranmak ve en ufak bir ihanette bulunmak haramdır.

“Şüphe yok ki Allah, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adâletle hükmetmenizi emrediyor.” (Nisa 58)

Bu emanetler ister maddi, ister manevi isterse de şahsın kişilik hakları olsun, hiç fark etmez mutlaka sahibine ulaştırılmalıdır.

“Ey inananlar, Allah’a ve Peygambere hıyanet etmeyin ve bile bile emanetlerinize de hıyanette bulunmayın.” (Enfal 27)

“Ve onlar öyle kişilerdirki emanetlerine ve ahitlerine riayet ederler.” (Muminun 8)

 Rüşvet ve Haramdan Uzak Durmak

Devlet yetkilileri eğer kasıtlı olarak görevlerini ifa etmezlerse almış oldukları maaş haram olur. Ve yine başkalarının haklarını çiğnemek, gerçekleri örtbas etmek ve kayırmacılık için aldıkları para (rüşvet) haramdır.

“Birbirinizin mallarını haksız yere yiyip tüketmeyin ve diğer insanların mallarından bir bölümünü bilerek haksızlıkla tüketmek için hukuki hilelere başvurmayın.” (Bakara 188)

Hatırlatma:

Rüşvet ehli olan insanın kalbinin derinliklerinde bir kuyu vardır. Rüşveti veren kişi o kuyuya haram malla dolu bir kova bırakır. Yukarı çekildiğinde kuyunun mimarlarına pis ve iğrenç kokulu bir su sunacak olan bu kuyu, kıyamette ortaya çıkacaktır.

“O gün, bütün gizli şeyler, meydana vurulur.” (Tarık 9)

 Adaletli Olmak

Adalet, Allah’ın tüm Müslümanlar için vacip kıldığı en yüce erdemdir. Ancak özellikle yöneticiler hem Hakk hem de halk ile yapmış oldukları yapmış oldukları ahitlerinden dolayı adalet konusuna normal insanlardan daha fazla hassasiyet göstermelidir. Zira Kuran-ı Kerim şöyle buyurmaktadır:

“Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutun; kendinizin, ana babanızın ve yakınlarınızın zararına bile olsa Allah rızası için şahitlik yapanlar olun. Şahitlik yaptığınız kimseler, zengin de olsa, fakir de olsa adaletten ayrılmayın. Allah’ın hakkı, onların her birinin hakkının önüne geçer. Hislerinize uyup, adaletten şaşmayın. Şahitliği eğer, büker veya şahitlikten kaçınırsanız biliniz ki, Allah tüm yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.” (Nisa 135)

Yersiz Teşviklerden Uzak Durmak

Elbette layıkıyla hizmet edenleri ve vazifelerini hakkıyla yerine getirenleri teşvik etmek güzel bir davranıştır. Ama yersiz ve haksız bir şekilde bırakın üstlendiği vazifede başarı elde etmeyi aksine vazifesini boşlayan birine teşvikte bulunmak ahiret azabının sebeplerindendir.

“Sakın sanma yaptıklarıyla (kötü işlerle) sevinenlerin, yapmadıkları (iyi) işlerden dolayı övülmeyi arzulayanların azaptan kurtulacakları bir yer olabileceğini, sakın sanma onların azaptan kurtulacağını. Onlar içindir elemli bir azap.” (Al’i İmran 188)

 Makam Sevgisinden Uzak Olmak

Bilge ve akil insanlar araçları hiçbir zaman kendilerine amaç karar kılmazlar. Sadece Allah’ı görür gibi yaşamaya çalışırlar. Tek hedefleri O’nun rızasını celp etmektir.

Müslüman için dünya malı ve makam sadece birer vesileden ibarettir. Dünya malına gönlünü kaptırarak makam hırsı girdabında savrulan insanın düşkünü bir kalbinde imana yer yoktur.

Hz Peygamber’in (s.a.a) seçkin ve güzide sahabesi olan Ebuzer’e şöyle tavsiyede bulunuyor:

“Ey Ebuzer! Mal ve makam sevgisinin insanın imanını alıp götürmesi, iki kurdun gece karanlığında ansızın koyunların arasına dalıp onları parçalamasından daha kötüdür. Zira makam ve mal sevgisinin yerleştiği kalpte, imandan eser kalmaz.”

Aynı şekilde yöneticilerin dünya malı ve makam hırsı taşıması imanlarının zayi olmasına sebep olur.

Yüce Allah’tan bizlere yaratmış olduğu kullarına hizmet etme başarısını ve ahlaki kurallara uyma azmini nasip etmesini temenni ediyorum.

ehlader

1
0
Would love your thoughts, please comment.x