Ayetullah Muhsin Kıraati’nin konuşmasından satır başları…
Kuranı Kerim nurdur. İnsan, Kuran ayetlerini okumayıp ve üzerinde tefekkür etmediği müddetçe Kuran’ın nurundan yaralanamaz. Mücadeleci olun. Çaba gösterin ve Kuran fakihi olun. Tefsirleri mütalaa etmenin yanı sıra Kuran’ı anlamak için özel efor harcayın. Kuran-ı Kerim’in kendisi ölçüdür. Söylediğiniz tüm sözleri Kuran ile mukayese ediniz.
Kur’an’ı açınız, ayetlerini teker teker okuyunuz. Bakınız ayetlerde buyrulan emirleri kendi yaşantınızda tatbik ettiniz mi? Bizler ilahi vahye ve Kuran’a borçluyuz.
İslami dinini ve Kur’an’ın emirlerini insanlığa güzel tebliğ edemedik. Bizim ile Züleyha arasındaki farkı, Züleyha Yusuf’u halka tanıttı ve halk gerçek Yusuf’u tanıdı. Fakat bizler, Yusuf’un güzelliği olan Kurani yaşantıyı halka ve insanlığa tanıtamadık.
Kur’an ayetleri insanlar için en iyi reçetedir. Kur’an’ın tüm ayetleri anlaşılabilir ve tefsir edilebilir. Hz Musa’nın (a.s) küçükken annesinden ayrılma hikâyesi, Kerbelada şehit olan Hz. Ali Asker’in yaşadıklarının zebanı hali olduğunu biliyor musunuz?
Enbiya suresi 52. Ayette Allah şöyle buyuruyor;
“Hani (İbrahim) babasına ve kavmine demişti ki: “Sizin, karşılarında bel büküp eğilmekte olduğunuz bu temsili heykeller nedir?”
Bu ayet, nefsi ıslah etmede ve Allah’ın yasakladığı şeylerden uzak durma noktasında bizlere önemli dersler veriyor. Zira ayete göre çocuk babasına yol gösteriyor. Yol göstericilikte adet veya sayı önemli değil çünkü çocuk, kendi kavmine yol gösteriyor.
İyiliği emretmek ve yasaklardan uzak durma noktasında kendi akrabalarınızdan başlayın. Çünkü ayette putlara tapmanın yanlış olduğunu asıl tapılması gerekenin tek yaratıcı olan Allah olduğunu çocuk ilk önce babasına ve akrabalarına söylüyor.
Bu noktalar bizler için ibret alınması gereken dersler ve hayatımızda uygulamamız gereken örneklerdir.
Ayetullah Muhsin Kıraati