Siyonist İsrail’le kurduğu yakın ilişkilerle bilinen Bahreyn’deki temaslarını tamamlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, buradan Suudi Arabistan’a geçti. Bahreyn’de kraliyet mensuplarıyla görüşmelerde bulunan Erdoğan, burada yaptığı konuşmasında ”Pers milliyetçiliği” ifadelerini kullanarak İran’ı hedef alırken, İsrail Güvenlik Kabinesi de yayımladığı Suriye raporunda Erdoğan’ın söylediklerine paralel ifadeler kullandı ve ”Şii hegomonyası”ndan şikayet etti.
Erdoğan’ın kullandığı şu ifadeler Siyonist basında da kendisine geniş yer buldu:
“Bunların tabi dışında çok daha önemlisi biz Suriye’nin parçalanmasını istemiyoruz. Suriye’nin bölünmesine karşıyız ama biliniz ki birileri de hem Suriye’nin hem Irak’ın bölünmesini istiyorlar. Irak’ın bölünmesi çalışmalarını yapanlar da var. Orada ki mezhebi mücadele aynı zamanda etnik mücadele çünkü orada da bir Pers milliyetçiliği olayı var. Bu Pers milliyetçiliği olayıyla da bir bölünme orada da söz konusu. Bunların önünü kesmemiz önünü almamız gerekiyor, benzer durum Suriye’de var. Suriye’deki gelişmenin de önünü almamız lazım bunun için de tabi Körfez’in, bizim üzerimize düşen neyse bunları hep beraber yapmamız gerekiyor. Çünkü biz zulme seyirci kalamayız, kalmayacağız.”
Siyonist Bakan’ın ve Erdoğan’ın derdi aynı
Erdoğan, Bahreyn ziyaretindeyken İsrail Güvenlik Kabinesi de Suriye hakkında 16 sayfalık bir rapor yayımladı. Raporda, Şam’da “Şii hegemonyasına” izin verilmemesi gerektiği söylenirken, Golan Tepeleri’nin de İsrail toprağı olarak tanınması için mücadele edileceği belirtiliyor.
İsrail, Suriye krizine daha doğrudan müdahil olmaya hazırlanıyor.
Yedioth Ahronoth’tan Itamar Eichner’in haberine göre, dün toplanan İsrail Güvenlik Kabinesi’ne İnşa Bakanı Yoav Galant tarafından 16 sayfalık bir Suriye planı sunuldu.
Planın nihai amacının, “İsrail’in kuzey sınırında büyüyen İran tehdidini engellemek” olduğu söyleniyor.
İran-Suriye-Hizbullah ittifakı için “şer ekseni” diyen Bakan Galant, şu üç hedefi ortaya koyuyor:
*Şam’da “Şii hegemonyasını” engellemek
*İran ile Hizbullah arasında bir koridor oluşmasına ket vurmak
*Gelecekteki bir Suriye anlaşmasında, Golan Tepeleri’nin İsrail toprağı olarak tanınmasını sağlamak.
Bakan’a göre plan, planın icrasında önemli parçalar olarak görülen ABD, Rusya, Avrupa ve “ılımlı Sünniler”in çıkarına olacak.
Plana göre ABD, şu veya bu biçimde bir “görev gücü”ne liderlik edecek ve bu görev gücü, Suriye’yi 10 milyarlarca dolarlık bir yatırımla rehabilite edecek.
Ruslar, bu planın uluslararası meşruiyetini sağlayacak ve aynı zamanda, Moskova’nın Ortadoğu’daki varlığı garanti altına alınacak.
İsrail, Suriye’nin uluslararası yatırım planı ile rehabilite edilmesi karşılığında, Şam yönetiminden Golan Tepeleri’ni İsrail toprağı olarak tanımasını isteyecek.
1967 yılında Golan Tepeleri’ni işgal eden İsrail, 1981 yılında da bölgeyi ilhak ettiğini açıklamıştı.
Erdoğan’ın zamanlaması manidar
Erdoğan’ın Bahreyn’e gerçekleştirdiği bu ziyaretin, ülkedeki ayaklanmaların başlangıcının yıl dönümüne denk gelmesi de Bahreynli rejim muhaliflerinden tepkiyle karşılandı.
Bahreyn’de neler oluyor:
Ülkede 14 Şubat 2011’den bu yana binlerce kişi El-Halife krallığını protesto etmek için sokaklara inerken neredeyse her gün ülkenin farklı yerlerinde gösteriler düzenleniyor. Aynı yıl 14 Mart tarihinde Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri askerleri de ülkeye girerek göstericilere sert bir şekilde müdahale etmiş, müdahale sırasında çok sayıda kişinin öldüğü ve yüzlerce kişinin yaralandığı belirtilmişti.
Uluslararası Af Örgütü başta olmak üzere aralarında Türkiye’den Mazlumder’in de bulunduğu birçok insan hakları kuruluşu ülkede yaşanan hak ihlallerine dikkat çekmek için raporlar hazırlamış, Birleşmiş Milletler de El-Halife krallığına yaşanan hak ihlallerine, işkencelere ve kötü muameleye son verilmesi hususunda defalarca uyarıda bulunmuştu.
Son olarak Vefak Hareketi İnsan Hakları Temsilcileri tarafından yayımlanan bir raporda ise Bahreyn’de 2015 yılında rejim karşıtı gösterilerde 1765 kişinin tutuklandığı ve bunların içerisinden 120’si çocuk 22’si kadın olduğu bildirilmişti.
Ülkenin önde gelen alimlerinden Şeyh İsa Kasım’ın vatandaşlıktan çıkarılmasının yanı sıra, muhalif liderlerden Vefak Hareketi lideri Şeyh Ali Selman da Bahreyn zindanlarında tutuklu bulunuyor. Selman’ın daha önce 4 yıl olan cezası Bahreyn temyiz mahkemesi tarafından 30 Mayıs’ta görülen duruşmada 9 yıla çıkarılmıştı.
Şeyh Ali Selman 28 Aralık 2014 tarihinde “yabancı güçlerle işbirliği yaparak El-Halife hanedanlığını devirmeye teşebbüs” suçlamasıyla gözaltına alınmış, gözaltına alındıktan 7 ay sonra çıkarıldığı mahkemede 4 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Selman, kendisine yönelik suçlamaları reddederken Bahreyn’de barışçıl yollarla reform talep ettiklerini defalarca belirtmişti.
Öte yandan Bahreyn idari mahkemesi Vefak Hareketi’ni faaliyetlerini durdurma ve binalarını kapatma kararı vermişti.
Kararın Bahreyn Adalet Bakanı Halid Bin Âl-i Halife’nin bu yöndeki talebinden iki saat sonra verildiği belirtilmişti. Kararda, Vefak Hareketi “terör, şiddet ve yabancı müdahale için uygun ortamı hazırlamak”la suçlanmıştı.
Bahreyn rejimi, şimdiye kadar çok sayıda siyasi muhalifi de idam etti.
Erdoğan’ın ‘dost’ olarak tanımladığı Bahreyn Rejimi’nin siyonist israil aşkı: