İşgal rejimi polisi, Siyonist askerleri ve ırkçı yerleşimcilerinin Mescid-i Aksa, Şeyh Cerrah mahallesi ve Babul Amud bölgesinde Filistinlilere yönelik saldırılarına karşılık olarak Filistin direniş grupları hareket geçerek, işgal topraklarını onlarca füze ve roket ile hedef aldılar.

Geçmişe göre kat kat güçlenen Filistin direniş grupları, artık Siyonist rejimin her hangi bir eylem ve barbarlığına karşı yanıt verme gücü ve kabiliyetine sahiptir. Dün işgal rejimi güçlerinin Mescid-i Aksa’da yüzlerce Filistinliyi yaralamasının ardından direniş grupları Siyonist rejime karşı uyarılarını hayata geçirmeye başlayıp, “Kudüs Kılıcı” operasyonu kapsamında onlarca roket ve füze ile işgal topraklarını hedef almaya başladılar.
İşgal edilen Filistin topraklarından gelen haberlere göre, füze savunma kalkanları işe yaramayan Siyonist rejim, ırkçı yerleşimcilerden sığınaklara yakın noktalarda olmalarını, saldırı sirenleri ile birlikte sığınaklara kaçmalarını istedi. Bu bağlamda dün İsrail parlamentosu Knesset toplantısını yarıda keserek, üyeleri sığınaklara kaçmak zorunda kaldılar.
Direniş grupları, işgal topraklarında Siyonist askerleri taşıyan bir Jeep markalı aracı imha etti.
Gazze’deki Ortak Harekat Odası dün işgal rejimine Filistinlilere yönelik saldırılarını durdurmak için saat 18:00’e kadar mühlet vermiştir. Bu mühlet sona erdikten sonra direniş füzeleri işgalcilerin üzerine yağmaya başladı.
Ortak Harekat Odası tarafından yapılan açıklamada, Tel Aviv çevresine ve işgal edilmiş topraklar üzerindeki düşman mevzilerine yoğun roket atışı yapıldığının belirtildi.
Ortak Harekat Odası açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Düşmanı, mukaddesatımıza ve halkımızın evlatlarına saldırıya ısrar etmemesi konusunda daha önce uyarmıştık. Ancak, ne caydıranı ne de vicdanı olan, zulmünde devam etti. Bundan dolayı, hesabının faturasını ödeme vakti geldi. Tüm gücümüzü, halkımızın evlatlarını her yerde himaye etmek için üst üste koyduk ve getirisi ne olursa olsun onlardan hiçbir zaman yüzümüzü çevirmeyeceğiz. Her nerede olurlarsa olsunlar, bizim silahımız tüm halkımızın silahıdır”.
Bu operasyon ile ilgili ifade edilmesi gereken önemli konulardan biri, operasyonda kullanılan A120 tipi füzesinin kullanılmasıdır. İzzeddin Kassam Tugayları bu bağlamda yaptığı açıklamada, dünkü operasyonda A120 tipi füze kullandıklarını belirterek, 120 kilometre menziline sahip A120 füzesinin yüksek tahrip gücüne sahip patlayıcı başlıklar taşıdığını kaydetti.
İzzeddin Kassam Tugayları açıklamasında, bu füzelerin ilk kez operasyonda kullanıldığını vurguladı.
Böylece bu operasyondan anlaşıldığı gibi, Filistin’de direniş grupları, askeri olarak hazırlık seviyesini arttırmıştır. Bunun farkında olan işgal rejimi son sıralarda Gazze sınırlarında geniş çaplı tatbikat başlatmıştır. İşgal rejiminin başlattığı bu tatbikat, son 3 haftada, işgal topraklarında yaşanan güvenlik olaylarıyla da doğrudan bağlantılıdır. İsrail’in füze tesislerinde 21 Nisan’da medyana gelen patlama, 22 Nisan’da Dimona nükleer tesisine yakın bir noktaya füze düşmesi gibi olaylar, bu rejimin askeri ve güvenlik açılarından ne kadar riske açık olduğunu ortaya koydu ve dünkü operasyonda onlarca füze ve roketin işgal topraklarına fırlatılması ve karşı füze sistemlerinin (Demir Kubbe) bu füzelerinin çoğunu imha edememesi, işgal rejiminin güvenliğinin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiş oldu.
Sonuç itibarıyla, direniş güçleri bölgede denklemleri değiştirebilecek güç ve kabiliyete ulaşmış ve irade ettiği her an işgal rejimine karşı operasyon düzenleyebilir. Nitekim dün buna tanıklık ettik.
Parstoday