Kozinoğlu’nun Aydınlık’a mektubu! (1) – Gülen okullarının müdürleri CIA’ya rapor veriyor!
Kozinoğlu’yla birlikte gömülmeyen sırlar (1)
Türkiye’nin yıllardır en çok merak ettiği ve kamuoyunun “Hayalet” lakabıyla tanıdığı MİT’çi Kaşif Kozinoğlu, geçtiğimiz Cumartesi akşamı tutuklu olduğu Silivri Cezaevi’nde hayatını kaybetti.
Kozinoğlu, yargılanacağı Odatv davasında 22 Kasım Salı günü ilk duruşmasına çıkacaktı. Duruşmasına 10 gün kala, henüz kesinleşmeyen bir nedenle hayatını kaybetti. MİT’çinin sır ölümüyle ilgili, bütün kamuoyunda olduğu gibi, Kozinoğlu’nun hem yakın çevresi hem de devre arkadaşlarının kafasında soru işaretleri gittikçe büyüyor. En büyük soru işareti ise Adalet Bakanlığı’nın ölüm sebebi olarak “ağır ve yoğun spor yapması” şeklindeki açıklamasının, Kozinoğlu’nun koğuş arkadaşları tarafından doğrulanmaması.
Kendi kaleminden!
Kaşif Kozinoğlu’nun ölüm haberi duyulur duyulmaz, herkesin ilk tepkisi “Sırlarıyla öldü” oldu. Gazeteler “MİT’in kara kutusuydu” manşetleri attı. Ancak Kozinoğlu, sırlarının bir bölümünü ölmeden önce kendi el yazısıyla kaleme aldı ve bu notları Aydınlık’la paylaştı. Aydınlık, “Kendi el yazısıyla Kozinoğlu’nun sırları” yazı dizisini bugün başlatıyor.
Gündem değiştirecek mektup…
Fethullah Gülen cemaatinin Türk Cumhuriyetlerindeki örgütlenmesi… Cemaat hiyerarşisi ve işleyişi… MİTCIAcemaat bağlantıları… Hakan Fidan ve MİT’te yeni dönem… Abdullah Gül-Tayyip Erdoğan-Fethullah Gülen ilişkileri ve karşıtlıkları… Anayasa Mahkemesi ve AKP’ye kapatma davası… Mehmet Eymür ve Ergenekon tertibi… Eymür ve cemaat ilişkileri… Kaşif Kozinoğlu’ndan Türkiye gündemini sarsacak açıklama ve bilgileri el yazısından aynen kamuoyuyla paylaşıyoruz…
MİT’çi Kozinoğlu, ABD’nin Gülen okullarını nasıl kullandığını anlatıyor:
Gülen okullarının müdürleri CIA’ya rapor veriyor!
İşte Kozinoğlu’ndan gündemi sarsacak açıklamalar :
1-) Özbekistan, Rusya Federasyonu ve en son Türkmenistan, Fethullah Gülen okullarını hangi gerekçe ile kapatıyorlar? “İrticai faaliyetler!” Görevlilerden bir kısmı da anılan ülkelerdeki bağımsız mahkemelerde yargılanıp hapis cezası alıyor. Diğer kısmı söz konusu ülkeden kovuluyor.
2-) Rusya Federasyonu anılan okulları kapatırken bir tespit yapıyor. Basına yansımıştır anılan tespit: “Söz konusu okulların ABD adına istihbari faaliyet gerçekleştirdikleri ve anılan okulların ABD’li istihbaratçıların barınma yuvaları olduğu…”
3-) Anılan okulların faaliyet göstermesi için çok büyük meblağlarda para gerekmektedir. Anılan para, Türkiye’deki bazı işverenlerin bağışlarından elde edilen paranın çok üzerindedir. Bu paraları ABD vermektedir. (N. Veren de benzeri şekilde ifade ediyor.)
4-) ABD, bu okulları sadece istihbarat ve barınma bağlamında değerlendirmiyor. ABD’nin esas amacı, “söz konusu okullar sayesinde, İran’ın Asya’daki Fundamentalist akımını engellemek ve dengelemek”.
5-) Söz konusu okulların 1. düşmanı İran’dır. Fethullah Gülen hareketi, ABD İran’ı sevmediği için İran’ı düşman bellemiştir. Anılan ülkelerde belirttiğim şahıslar, özellikle okul müdürleri o ülkelere ilişkin raporlarını da belli periyotlarda anılan ülkelerdeki CIA temsilcileri ile paylaşmaktadır. Ayrıca o şahıslar o ülkelerden bayanlarla evlenip o ülkenin pasaportlarını da almaktadır… Nurettin Veren, Fethullah Gülen’in eski başmuavini ve 35 yıllık yol arkadaşı
Devre arkadaşlarından Kaşif Kozinoğlu’yla ilgili önemli iddia:
Jandarmadan bilgi sızdıran ekibi tespit etmişti!
Odatv soruşturmasıyla tutuklanan MİT Orta Asya Ülkeleri Daire Başkanvekili Kaşif Kozinoğlu, son yolculuğuna uğurlandı. Cenazeye katılan Kozinoğlu’nun devre arkadaşları, Aydınlık’a yaptıkları açıklamada, “Arkadaşımız CIA’nın hedefindeydi” dedi
Odatv soruşturmasıyla tutuklanan MİT Orta Asya Ülkeleri Daire Başkanvekili Kaşif Kozinoğlu’nun cenazesi için öğle vakti İstanbul Üsküdar’daki Selimiye Camisi’nde askeri tören düzenlendi. Törene katılımın yoğun olduğu gözlenirken, devre arkadaşları Kozinoğlu’nun ani ölümüne ilişkin Aydınlık’a konuştu.
’3-4 yıl önce rapor hazırladı’
Kozinoğlu ile aynı dönemde çalışan devre arkadaşı, Orta Asya’da yaptığı özel çalışmalar nedeniyle Kozinoğlu’nun ABD istihbarat teşkilatı CIA’nın hedefinde olduğunu öne sürdü. Kozinoğlu’nun gizli belge sızdırdığı gerekçesiyle tutuklandığının altını çizen devre arkadaşları, şöyle konuştu: “Arkadaşımız aslında 3-4 yıl önce jandarmadan bilgi sızdıran ekibi tespit etmişti. Ülkemizde yaşananları iyice gözden geçirmeliyiz. Yaşanmış ve yaşanacak olayları anlatan televizyon dizileri ve bazı haberler nasıl yapılıyor? İşte arkadaşımız bunun üzerine çalışıyordu. Bir rapor hazırladı ve bu raporu da üst düzey devlet yetkililerine verdi. Konumu ve yaptıkları ortadadır. Arkadaşımız CIA’nın bile hedefindeydi.”
‘Kalp krizi geçirmedi’
Fiziki olarak çok güçlü olduğuna dikkat çeken silah arkadaşları, “Kaşif’in yanına hiç kimse yaklaşamaz. Onu darp edebilecek biri yoktur. Yurt dışındaki spor müsabakalarında sayısız ödüller aldı” dedi. Mesleği gereği kalp krizi geçirdiğini vücudundaki belirtilerden anlayabileceğini ifade eden bir devre arkadaşı ise “Kalp krizinin kolda uyuşma, göğüs kafesinde sıkışma gibi tipik belirtileri vardır. Arkadaşımız bunları çok iyi bilirdi. Normalde kalp krizi öncesi yakınındakilere haber verebilirdi. Biz kalp krizi geçirdiğini düşünmüyoruz” diye konuştu.
Silah arkadaşları, Silivri Cezaevi’ndeki tutukluların yavaş yavaş öldürüldüğünü düşündüklerini belirtti: “70 yaşına yakın insanları Silivri’de tutuyorlar. Oradaki tutukluların yavaş yavaş zehirlendiğini düşünüyoruz. Cezaevinde doktor bile yok. Hiçbir akıl ve mantık Kozinoğlu’nun kalp krizi nedeniyle öldüğüne inanmaz.”
Cenazeye geniş katılım!
Tören öncesi Kozinoğlu’nun eşi Yeşim, oğlu Özel, annesi Belgin Kozinoğlu ile kız kardeşi Figen Bıçakçıoğlu, cami avlusunda taziyeleri kabul etti. Cenaze törenine, Kozinoğlu’nun aile yakınlarının yanı sıra eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, MİT İstanbul Bölge Başkanı İsmail Nişancı, MİT İzmir Bölge Başkanı Özel Yılmaz, eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele ve Kaçakçılık Şube Müdürü Adil Serdar Saçan, Balyoz davası tutuklusu eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgün Doğan, oyuncu Perran Kutman ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Cenaze törenine Genelkurmay Başkanlığı, MİT Müsteşarlığı, İkinci Ergenekon davasının tutuklusu Yeni Parti Genel Başkanı Tuncay Özkan ve çok sayıda üst düzey komutan da çelenk gönderdi. Kozinoğlu’nun Türk bayrağına sarılı tabutu, törenden sonra Kozinoğlu’nun cenazesi götürüldüğü Ümraniye Hekimbaşı’ndaki Kocatepe Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Kozinoğlu’nun 40 sayfalık savunmasına savcı el koydu!
Odatv soruşturmasıyla tutuklanan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Orta Asya Ülkeleri Daire Başkanvekili Kaşif Kozinoğlu’nun Silivri Cezaevi’nde el yazısıyla hazırladığı 40 sayfalık savunmasına savcının el koyduğu öğrenildi. Cezaevi kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Kozinoğlu, mahkemeye sunmak üzere çok etkili bir savunma hazırladı. Savcı, önemli bilgilerin yer aldığı bu 40 sayfalık el yazısı savunmaya Kozinoğlu’nun koğuşuna giderek el koydu. Şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Kaşif Kozinoğlu’nun 40 sayfalık el yazısı savunmasına, savcının bizzat koğuşa giderek el koyması ise dikkat çekti.
Kozinoğlu’nun 40 sayfalık el yazısı savunmasının içeriği ve dava dosyasına girip girmeyeceği merak konusu…
Kaşif Kozinoğlu’nun avukatları :
Cezaevinde ve ambulansta doktor yoktu!
Odatv soruşturmasıyla tutuklanan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Orta Asya Ülkeleri Daire Başkanvekili Kaşif Kozinoğlu’nun avukatları Taner Serim ve Tuğçe Duygu Köksal, Kozinoğlu’nun şüpheli ölümüne ilişkin cezaevinde ve hastanede yapılan müdahalelerle ilgili yazılı basın açıklamasında bulundu. Kozinoğlu’nun avukatlarının yaptığı açıklamada, Kozinoğlu’na cezaevinde ve hastaneye götürülmek üzere konulduğu ambulansta doktor müdahalesi yapılmadığının altı çizildi. Kozinoğlu’nun avukatları, “Tarafımızca bilinen; Kozinoğlu’nun rahatsızlandığı cezaevinde doktor bulunmadığından kendisine burada herhangi tıbbi müdahalenin yapılmadığı; Silivri Devlet Hastanesi’ne sevk için çağrılan ambulansta da doktor bulunmadığı; ancak yolda ulaşan ikinci bir ambulanstaki doktor tarafından kalp masajıyla müdahale edilmek istenildiği fakat başarılı sonuç alınamadığından Silivri Devlet Hastanesi’ne ölü duhul ettiğinden ibarettir” ifadesini kullandı.
Aydınlık – 17 Kasım 2011