Kudüs Ordusu Komutanı General Kasım Süleymani, “Şam Vakti” adlı filmin bazı sahneleri Suriye’de yaşanan gerçeklerle yüzde yüz örtüştüğünü açıkladı.Filme anlatılan bir kısım sahnelere gerçekte şahit olduğunu dile getirdi.
Yönetmeni tebrik etti ve eseriyle Harem’i müdafaa ettiğini belirtti.
Fecr Film Festivali’nde en iyi eser ödülünü kazanan İbrahim Hatemikia’nın yönettiği filmi seyrettikten sonra bir açıklama yapan General Süleymani, bu eser yaşanan acı gerçeklerin bir köşesini çok has bir tarzla gözler önüne sergilediğini, insanlar bu filmi seyrettikten sonra İslam ve tüm beşeriyeti tehdit eden büyük tehlikeyi daha çok hissettiklerini vurguladı.
Şam Vakti adlı filmin konusu Suriye’de IŞİD’in cinayetleri ve kutsal mekanları savunan insanların zorluklarından oluşuyor.
Şam vakti, İran sinemasının büyük yönetmenlerinden İbrahim Hatemikia’nın 19. eseridir. Filmin konusu ise tekfirci IŞİD terör örgütü ve bu yüzden oyuncuların çoğu Arap aktörlerden oluşuyor. IŞİD 2014 yılında İslam dünyasında hilafet iddiasında bulundu ve 2017 yılında Suriye, Irak ve İran bu örgütün yok edildiğini ilan etti. Filmin öyküsü ise IŞİD’in Suriye’de güçlü olduğu dönemle ilgili.
Hatemikia’nın çoğu eserlerinde karakterler inançları üzerine anlaşmazlık yaşıyor ve eser bu yöndeki itirazlarla başlıyor. Gerçekte eserin ana teması da bundan oluşuyor ve filmin dramı da çeşitli ideolojilerin karşı karşıya gelmesi ekseninde ilerliyor ve temel yapısını oluşturuyor.
Bu eserin yapımcısı hatta IŞİD teröristlerini gruplara ayırıyor ve her gruptan bir temsilci gösteriyor. İyi yönetmenlik ve istisna çekim teknikleri Şam vakti adlı eserin iki önemli özelliğidir. Bu arada filmin İranlı olmayan aktörlerini de bu eserin pozitif yönü olarak göz önünde bulundurmak gerekir. Bu aktörler filmin kötü adamlarını muhteşem bir şekilde canlandırıyor ve eserin cazip hale gelmesine önemli katkıda bulunuyor.
Savaş, insan yaşamında çeşitli boyutu olan bir durumdur ve uzun süreli çatışmaların tesirleri de uzun yıllar kalan ve devam eden tesirlerdir. Bu tesirlerin savaşı hangi tarafın başlattığı ile ilgisi yoktur, zira savaş öz itibarı ile üzüntü ve hasret ve hüsranla beraberdir.
yenikaynak