Büyük İslâm âlimi Şeyh Said Efendi ve 47 arkadaşı Şark İstiklal Mahkemeleri tarafından 86 yıl önce 29 Haziran 1925 yılında kıyam eden arkadaşları ile beraber idam edildi. Bölgenin önde gelen âlimlerinden ve manevi liderlerinden Şeyh Said ile birlikte aynı saatlerde 47 kişi idam edildi. Şeyh Said ve arkadaşları önce toplu mezara gömüldü. Sonra da mezarın bulunduğu arazide halk evi ve subay evleri inşa edildi. Mezarlarına bile tahammül edilmedi. Mezarının tam olarak nerde olduğu bilinmiyor.

İNGİLİZ AJANI İFTİRASI

Şeyh Said’e ‘Kürtçü’ ve ‘İngiliz ajanı’ diyenler, Avrupalı dostlarına da Şeyh Said için ‘irticacı’ ve ‘şeriatçı’ diyerek yaranmaya çalıştı. Cumhuriyet tarihinin tam olarak aydınlatılamamış olaylarının başında, Şeyh Said hadisesi geliyor. Ankara Cumhuriyet Arşivi’ndeki 1845 No’lu belgede Mustafa Kemal Atatürk başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu; Şeyh Said Olayı’nın iç kamuoyunda Kürtçü bir ayaklanma olarak lanse edilmesini kararlaştırıyor. Alınan kararda, irticanın bütün Türkiye’de yaygın olduğu ileri sürülüp, Şeyh Said meselesinin irticai bir hareket yerine, Kürt hareketi olarak medyada sunulmasının siyaseten daha faydalı olduğu belirtiliyor.

Birinci Dünya Savaşı’ndan yenilgi ile çıkan ve 600 yıl dünyaya hükmeden Osmanlı İmparatorluğu, daha fazla dayanamayarak tarih sayfalarındaki yerini alırken, Ümmet anlayışı, yerine ırkçı söylem resmi ideoloji haline geldi. Kurulan İstiklal Mahkemeleri’nde sayıları binleri bulan âlimler idam edildi. Osmanlı İmparatorluğu’nu çöküşe götüren İttihat ve Terakki Partisi zihniyeti, cumhuriyet döneminde de işbaşında idi. Müslümanlar, tarihte görülmemiş baskılara maruz kaldı.

OLAY NASIL MEYDANA GELDİ? 

Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte Müslümanlar yeni bir sürece girdi. Batı’dan ithal edilen tepeden inmeci ideolojiler, devlet politikası olarak benimsendi. Halkın değerleri yok sayıldı. “Ümmet” şuuruyla bir arada yaşayan Müslüman kavimler, bir anda karşı karşıya getirildi. Osmanlı’nın parçalanmasına sebep olan İttihat ve Terakki (İT) zihniyeti, yeni dönemde de varlığını sürdürüyordu. Tüm halkın kanıyla kazanılan savaştan sonra iktidara gelenlerin ilk icraatı, İslâmi kurumları, devlet sistemi içinden çıkartmak oldu. Yapılan değişiklikler sırasında, önce Halifelik kaldırıldı, sonra da Kur’an harfleri yasaklandı. Müslümanlar namaz ve diğer ibadetlerini gizlice yapar hale geldiler.

Ankara yönetimi açısından hem Müslüman, hem de Kürt olduğu için göze batan Şeyh Said, birçok Kürt önderinden farklı düşünerek, toplumun ‘Din’ ve ‘Ümmet’ vurgusuyla bir arada tutulması gerektiğini dile getiriyordu. Şeyh Said; hem İslâm değerlerinin, hem de Kürt topluluğunun haklarının yok sayılmasını, İslâm emirlerinin çiğnenmesi olarak gördü.

VE ŞEYH SAİD DARAĞACINDA 

15 Nisan 1925’te tutuklanan ve 10 Mayıs’ta sorgulaması başlayan Şeyh Said’in yargılanması 40 gün sürdü. 80 kişinin yargılandığı Şeyh Said davasında tam olarak 48 kişi idam edildi. Sahte yargılamadan sonra şehadet şerbetini içen Hanili Salih Bey’in 11 yaşındaki çocuğunu bile idam etmek istediler. Ancak son anda karar değiştirerek 11 yaşındaki çocuğu 10 yıl ağır hapis cezasına çarptırdılar. 11 yaşındaki çocuğun, 10 yıla mahkûm edilmesi İstiklal Mahkemeleri’nin gerçek yüzünü ortaya koyması bakımından önemli bir kayıt olarak tarihteki yerini aldı.Şeyh Said Efendi “Değersiz dallarda asılmama pervam yoktur. Şüphesiz mücadelem Allah ve din içindir” diyerek darağacına yürüdü.

Allah rahmet eylesin…

islamianaliz

10463075_260373010833809_4548178438598745791_n

10345928_260373034167140_5948601227810099334_n

10330265_260373147500462_2736836793469966756_n

10464006_260373057500471_8078518523331555473_n

10475689_260372974167146_3583039802340227086_n

10492509_260372964167147_9115075332871164712_n

0
Would love your thoughts, please comment.x