Filistin İslami Cihad Hareketi’nin kurucusu ve lideri Fethi Şikaki’yi şehadetinin 24. yıl dönümünde rahmet ve minnetle anıyoruz.

Fethi Şikaki, 24 yıl önce 26 Ekim tarihinde, Filistinlilerin sınırdışı edilmesi işleminin durdurulması için gittiği Libya’dan dönerken Malta Adası’nda Siyonist rejiminin katliam şebekesi MOSSAD tarafından şehit edilmişti.

Filistin’de Siyonizme karşı kıvılcımlanan İslami mücadelenin önderlerinden olan Fethi Şikaki’nin aziz hatırasına İzzeddin Eş-Şerif tarafından yazılan “Üstad Şikaki anısına” başlıklı yazıyı istifadenize sunuyoruz:

Vücudundan akan kan topraktaki nergisleri suladı. Onun pak ruhunun ardından bütün güller yasa boğuldu.

Üstadım, hatıranızı anarken sözcükler kifayetsiz kalıyor. Hayatınız tüm sözcükleri ateşe veriyor.

Onun karşısında tüm utanmalar yok olup, cesarete dönüşüyor. Hatıraları geliyor akla. Genç bir doktor bir devrim planı yapıyor. İki elinin arasında hayat ağacını taşıyor. Onun sayesinde düşmanlarına tuzak kuruyor vatanına dönebilmek için… Mısır’dan Gazze’ye dönebilmek için… O ağacın tohumlarını ekiyor toprağa. Cihadı yeryüzüne geri döndürebilmek için… Filistin topraklarına kadar… Batı Şeria’ya kadar…

O hapishaneleri şereflendirmek amacıyla tutuklanıyor. Ve orada yepyeni fikirlerle etrafına ışık saçıyor. Yeniden dirilişe bir kez daha iman ediyor. Ateşi alevlendirerek planlarını başarıya ulaştırıyor.

Ve bu durum hapishane yönetimini rahatsız ediyor. Onu sınırların da dışına doğru uzaklaştırmak istiyorlar. İşte Yahudilerin zulmü… O ateşi söndürebileceklerini zannediyorlardı. Ama tüm zanları boşa çıktı. Daha da güçlendi. Ve ona destek oldular. İşte doktor… İşte o üstadımız Fethi Şikaki…

Siyonistler ona tüm şeytanlıklarıyla yöneldiler. Sandılar ki yollarındaki dağı kaldırabilecekler. Tuzak kurabileceklerini zannettiler. Ama onun ruhu tüm tuzaklardan önce Filistin’e ulaştı. O Kudüs’ün surlarında oturdu ve işgalcilerin bastığı toprakları yeniden alevlendirdi. Her seferinde işgalcilere meydan okuyan kahramanları kucakladı. Ülkemizin içinde yaşadığı bu zor günlerde biz, onun aklıseliminin, onun düşüncesinin, sabrının, endişelerinin, onun sözlerinin yokluğunu hissediyoruz.

Fethi Şikaki… O asla evine gizlenen bir adam olmadı. Her zaman en öndeydi. Şimdi herkes onu araştırıyor, herkes onu dinliyor. Çünkü o kalemle silahı birlikte götürüyordu. Cümlelerini beyitlerle süslüyordu. Konuşmalarının merkezine Filistin’i oturtuyordu. O insanların arkasına gizlendikleri örtüyü üzerlerinden kaldırıp onları aydınlığa çıkarmıştı.

Filistinlilere kucak açmış ve Filistin için birkaç söz yazmıştı: “Bu ümmet akan kanlara verdikleri söze sadıktır. O kanlar ki toprağı renklendirir. O kanlar ki ufuğu, o kanlar ki tarihi renklendirir. Kanımız ümmeti savunmak, özgürlüğü savunmak, onur ve şerefi, insanlığımızı savunmak adına akmaya devam edecektir.”

Hayatı:

Dr. Fethi Şikaki 1951’de Gazze’nin Rafah mülteci kampında, Remle’den buraya iltica etmiş olan bir Filistinli ailede dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimi doğum yeri olan Rafah’ta tamamladıktan sonra Beir Zeit Üniversitesi’nde(en) öğrenim gördü. Kudüs’te dört yıl öğretmen olarak çalıştıktan sonra Mısır’ın Zekâzik Üniversitesi’nde tıp öğrenimi gördü. 1980’de buradan mezun olarak Kudüs’e döndü ve doktor olarak çalışmaya başladı. 1983’te işgal yönetimi tarafından tutuklandı ve bir yıl hapiste kaldı. 1986’da bazı arkadaşlarıyla birlikte İslami Cihad Hareketi’nin kaynağını oluşturan Filistin’in Kurtuluşu İçin İslâmi Cephe’yi kurdu. Daha önce İslâmi anlayışları dolayısıyla el-Fetih’ten ayrılan bazı gruplar da bu cepheye katıldılar.

Sonradan İslâmi Cihad Hareketi adını alan söz konusu cephenin kurucuları ideolojik yapılanmalarında en çok İmam Hasan el-Bennâ, Seyyid Kutub ve İzzettin Kassam’ın fikirlerinden etkilenmişlerdi. İmam Hasan el-Bennâ’nın İslâm dünyasında yeniden diriliş hareketini başlatmış önemli bir lider olduğunu, Seyyid Kutub’un da fikirleriyle ümmeti karşı karşıya olduğu sapmalar hakkında uyardığını ve inanç konusunda aydınlattığını söylüyorlardı. Bu hareket kuruluş merhalesinde İran devriminden de etkilenmiştir. Hatta hareketin kurucularının başında gelen ve şehit edildiği tarihe kadar da liderliğini yürüten Dr. Fethi Şikâki, İran’da İmam Humeyni’nin öncülüğünde geniş tabanlı bir halk hareketinin başladığı dönemde: “Humeyni, İslâmi Çözüm ve Alternatif” adlı bir kitap yazmıştır.

İslami Cihad müntesiplerini diğer klasik İslami örgüt ve cemaatlerden ayıran belirgin özelliklerinden biri, İhvan`ın geleneksel düşünce ve programını yadsımadan mümkün olduğunca değişik düşünce ve görüşleri anlama çabasında bulunmalarıdır. Bu anlamda Cemaleddin Afgani, Muhammed Abduh, Reşid Rıza, Hasan el-Benna,Seyyid Kutup, Mevdudi, M. Bin Nebi, Muhammed Gazzali, Tevfik et-Tayyib, Muhammed Bakır es-Sadr, Ayetullah Humeyni, Ali Şeriati, H. Turabi, Gannuşi, Muhammed Hüseyin Fadlallah, M. Selim el-Ava ve Kardavi gibi İslami düşünür ve hareket adamlarının fikirlerinden istifade ederken; edebiyat, siyaset, tarih, iktisat ve farklı ideolojik akımlar üzerinde önemle duruyor olmalarıdır.

Dr. Şikaki, 1986’da, Filistin’in Kurtuluşu İçin İslâmi Cephe’yi kurmasından kısa bir süre sonra ikinci kez tutuklandı ve dört yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak 1988’de Lübnan’a sürgün edildi. Orada bir yıl kaldıktan sonraSuriye’nin başkenti Şam’a yerleşti. Kudüslü bir hanımla evliydi ve dört çocuk sahibiydi.

Dr. Şikaki, Libya’daki Filistinlilerin sınır dışı edilmesi işleminin durdurulması için Kaddafi’yle görüşmede bulunmak üzere gittiği Libya’dan dönerken Malta adasında, (26 Ekim 1995) tarihinde, İsrail rejiminin cinayet şebekesi MOSSAD’ın paralı katilleri tarafından şehit edildi.

Filistin İslâmi Cihad Hareketi, Dr. Fethi Şikaki’nin şehit edilmesi olayıyla ilgili olarak yayınladığı bildiride saldırının siyonist İsrail rejiminin cinayet şebekesi tarafından gerçekleştirildiğine dikkat çekerek: “Saldırganlardan intikamımızı mutlaka alacağız. Canilerin ayaklarının altına ateş sereceğiz. İktidarlarını hain pusular ve korkakça cinayetler üzerine oturtan siyonist zalimlerin saltanatlarına mutlaka son vereceğiz. Onları yaptıklarına pişman edeceğiz” denildi.

Dr. Şikâki’nin şehid edilmesinin intikamı için 2 Kasım 1995 tarihinde gerçekleştirilen eylemde dokuz Yahudi yerleşimci yaralandı. Yine aynı tarihlerde ve aynı amaç için Kudüs’te bir yahudi yerleşim merkezine otomatik silahlarla ateş edilmesi sonucu bir yerleşimci ağır şekilde yaralandı. Dr. Şikaki’nin intikamı için bunun dışında da çeşitli eylemler gerçekleştirildi.

Şikaki’nin şehid edilmesinin üzerinden fazla zaman geçmeden, onun öldürülmesine hiç üzülmediğini söyleyen, aksine çok sevindiğini anlatmaya çalışan İsrail başbakanı İzak Rabin bir dindaşı tarafından öldürüldü. Rabin’in öldürülmesiyle yahudiler arasındaki sürtüşmeler ve bölünmeler de gün yüzüne çıktı. Olay yer yer yahudiler arasında bazı çatışmalara ve kavgalara da yol açtı.

0
Would love your thoughts, please comment.x