İran’ın tüm şehirlerinde düzenlenen Kudüs Günü gösterilerine katılan özgürlük yanlısı milyonlarca kişi sonuç bildirgesi yayımlayarak hedeflerini ilan ettiler.
Bildirgenin metninde şu ifadeler yer aldı:
Yüce Allah’a bize coşkulu ve inkılabi bir şekilde İslam Ümmetiyle birlikte büyük “Dünya Kudüs Günü” ne katılma imkanı verdiği için şükrediyoruz, bir kez daha dünyadaki Müslümanların Filistin halkına ve Beytu-l Mukaddes’e destek verme konusundaki birlik ve beraberliği ve sömürgeci, günümüz cahil kabilesi, sahte devlet, çocuk katili ve işgalci Siyonist Rejim cephesinden kurtuluşunun ilanı için bağırıyoruz.
Geçen 40 yıl ile birlikte, İslam inkılabının büyük mimarının, Hazreti Ruhullah’ın (r.a) stratejik ve mucizevi adım atarak mübarek Ramazan ayının son Cuma’sını Kudüs Günü olarak ilan etmesi ve Ruhullah’ın (r.a) halefi, basiret sahibi ve ileri görüşlü Ayetullah Hamanei’nin bunu destekleyerek sürdürmesiyle “Kudüs’ün özgürlüğü” ve “Filistin halkının kurtuluşu” dünyanın ilgi duyduğu bir konu halini aldı ve Siyonizm ve sömürge cephesi, “Nil ve Fırat’a hakim olma” rüyasının ve “Büyük Ortadoğu Projesinin” başarısızlığa uğramasıyla “Yüzyıl Anlaşması”, “Beytu-l Mukaddes”i Siyonist Rejim’in başkenti ilan etme gibi yeni komplolara yöneldi. İslam Ümmetinin uyanışı ve “geri dönüş” intifadasının, Filistin direnişinin ve Müslüman halkın uyanışının göstergesi haline gelen “Dünya Kudüs Günü”nde yapılan gösterilere katılan bizler “Allahu Ekber” ve “Hamanei Rehber” nidalarıyla dünyaya bu konudaki tavrımızı ilan ediyoruz:
1- “Kutsal Kudüs’ün özgürlüğü” ve “mazlum ve savunmasız Filistin halkının Siyonist Rejim sömürgesinden kurtulması” ve kanser hücresi İsrail’in yok edilmesi yolundaki İslam İnkılabının, inkılabın stratejik gelecek belirleyen liderinin ve inkılabın kurucusu olan İmam Humeyni’nin (r.a) mirası ve onun halefi Ayetullah Hamanei’nin desteklediği büyük bir değer olarak kabul ediyoruz, maddi ve manevi tüm gücümüzü dini ve inkılabi bu büyük vazifeyi yerine getirmek için harcayacağız.
2- ABD Başkanı Trump’ın ABD büyükelçiliğini Tel-Aviv’den Kudüs’e taşıyıp ve Kudüs’ü resmi olarak İsrail’in başkenti tanıyarak attığı yanlış ve yasadışı adımını şiddetle kınıyoruz ve Beytu-l Mukaddes’in kurtuluşu, Müslüman ve mazlum Filistin halkını destekliyor ve bu konuyu İslam Dünyasının en önemli konusu olarak görüyoruz ve bu önceliği unutturmayı ya da değiştirmeyi hedefleyen her türlü çabayı kınıyoruz.
3- “Yüzyıl anlaşması” olarak bilinen komployu kınayarak dünyaya şu mesajı vermek istiyoruz; Filistin konusunun çözümünün tek yolu “Filistinlilerin evlerine dönmesi” ve “ülkenin geleceğinin belirlenmesi için baskı olmaksızın özgür bir ortamda referandum yapılması”dır ve buna alternatif olarak sunulan her türlü önerinin amacı Siyonist Rejim’in katliamlarının ve işgalinin sürmesi ve Filistin halkının haklarını gasp etmektir.
4- Sömürgeci rejimlerin çocuk katili Siyonist rejim’i korumak amacıyla yaptıkları komplolar karşısında Filistin’i İslam ümmeti arasında vahdetin, birliğin ve beraberliğin kilit noktası olarak görüyoruz ve din alimlerinin, toplum önderlerinin ve İslami kuruluşların özellikle de “el-Ezher Üniversitesi” ve “Hicaz Alimleri”nin Filistin halkını destekleme ve düşmanın çabalarını başarısızlığa uğratmadaki rollerinin önemi dolayısıyla, kendilerinden Amerika’nın, Siyonist Rejim’in ve bunların bölgedeki ve bölge dışındaki destekçilerinin ve Siyonist Rejim ile ilişkilerini normalleştiren Arap liderlerin komplolarını açığa çıkararak kınamalarını ve böylece tarihi vazifelerini yerine getirmeleri beklenmektedir.
5- Filistinli grupların işgalci Siyonist Rejim’e karşı vahdet, birlik ve beraberliğe sahip olması “Kudüs’ün kurtuluşu” ve işgalcilerin mukaddes toprakları terk etmesi için gereklidir ve “intifada ve direniş hattını” tüm yönleriyle desteleyerek işgal altındaki topraklardaki Yahudi yerleşimciliğini ve Filistin halkının tarihi ve milli kimliğini yok etme çabalarını şiddetle kınıyor ve uluslararası ve bölgesel kuruluşlardan tutumlarını açıkça ortaya koyarak bu tehlikeli komployu engellemelerini istiyoruz.
6- Irak ve Suriye’de IŞİD fitnesinin ve tekfirci teröristlerin yenilgisi, Suud Hanedanının mazlum ve direnişçi Yemen ve Bahreyn halkına yönelik müdahalesinin Amerika, İsrail ve müttefiklerinin aralıksız desteğine rağmen başarısızlığa uğramasını İslami direniş ekseninin büyük bir başarısı olarak görüyor ve Siyonistlerin ve sömürgeci güçlerin yaptıkları komplolara karşı intikam alma hakkının saklı olduğunu belirterek, İslam Ümmetiyle birlikte İslam düşmanlarının sahte konularla ve Müslümanlar arasında fitne tohumu ekerek İslam dünyasının inkılap kapasitesini Kudüs işgalcisinin menfaatlerine kurban etmesine izin vermeyeceğimizi ilan ediyoruz.
7- Amerika’yı “Büyük şeytan” , “büyük tağut” ve “bir numaralı düşman” olarak görüyor ve Beyaz Saray’ın sözünden dönerek nükleer anlaşmadan çıkmasını ve zalimce yeni yaptırımlar uygulamasını kınıyor, hükumetten ve Avrupalılarla nükleer müzakere yapanlardan İslam İnkılabı Rehberinin stratejik şartlarını ve görüşlerini göz önüne alarak ve bilinçli bir şekilde gerekli tedbirleri ve kararları alıp İran İslam Cumhuriyeti’nin menfaatlerini korumalarını ve inkılabi adımları kendilerine vazife edinerek adlarını güzel bir şekilde tarihe yazdırmalarını istiyoruz.
8- Vahdetin ve velayet-i fakih değerleri ekseninde milli birliğin korunmasına vurgu yaparak silahlı kuvvetlerden, yetkililerden, askeri kurumlardan ve toplumun önde gelen şahsiyetlerinden ve âlimlerden talebimiz şudur; İslam inkılabı rehberinin belirlediği “İslami inkılabın yol haritası”nı ülkenin başarılarının ve gelişmesinin devamı ve ekonomik ve toplumsal sorunlardan kurtulma garantisi olarak kendilerine amaç edinmelerini ve Allah’ın yardımı ve halkın tam desteğiyle her türlü gafletten ve zayıflıktan kurtulmalarını ve yasal kişileri tanımalarını ve onlara karşı katı ve net bir uygulamayı kendilerine yasal ve inkılabi vazife olarak görmelerini istiyoruz.
9- Tüm kurum ve kuruluşlardan ve yine içtenliğe sahip çeşitli hareketlerden, bilinçli bir şekilde düşman cephesinin komplolarına karşı tarihi vazifelerini yerine getirmelerini ve milli menfaatleri koruyarak düşmanın komplolarını başarısızlığa uğratmalarını istiyoruz.
Vesselamu aleykum verahmetullahi ve berekâtuh