Sedat Yenigün’ün oğlu Halil İbrahim Yenigün, Babasının şehadetinin yıl dönümünde şahsi twitter hesabından şu ifadelere yer verdi :
Onun her görüşten, partiden seveni, sayanı var. Biz ailesi bugünkü iktidarla hiç işimiz olmamakla birlikte onu siyasî görüşlerimize karıştırmayız. Ama iktidar cephesi hesabına adını kullananlara karşı da ben daima mevcut düzenin onun ideallerinin tam zıddı olduğunu vurgularım.
Geçen yıl babamın mezarından 11000 km uzak olup gidememek kadar yaralayan ise, bugünkü çürük düzenin ve manzaranın “fetih coşkusu”yla propagandasının onun kabri başında yapılması idi. Bir kişinin de “madem zafer ve fetih var, oğlu neden sürgünde?” diye de sormak aklına gelmedi.
Yine mezarından 11bin km uzakta, ona abi diyen RTE’nin çirkin hakaretleri ile yurdundan edilmiş ve emeği onun emir eri mütevelli tarafından gaspedilmiş durumda, onun güdümündeki mahkemelerce hapisle yargılanıyorum. Ama hiçbiri o kabrin propagandaya alet edilmesi kadar yaralamaz.
S. Yenigün’ü, onun gibi iktidar oyunlarının hedefi olup 15 Temmuz’da katledilmiş eli silahsız masumlarla birlikte anmak tabii ki yanlış değil. Ama onun şunca yıl devletin öldürdüğü 1000lerce, -tarihi eskiye alırsak- milyonlarca masum devlet maktulü ile birlikte anılması ise şart.
Sedat Yenigün’ü, onu öldüren devletin, fikriyatı farklı olsa da onu öldüren silahlarıyla öldürdüğü Kaftancıoğlu gibilerle anmamak, sadece Başbağlar’la birlikte değil, içyüzünü araştırırken öldüğü Maraş pogromundan Sivas pogromuna bütün katliamlarla birlikte anmamak eksiklik olur.
Elbette isimde aynı idealler için ölmemiş olmaları gerçeği var; ama müsemmada daha adil bir ülke ve dünyayı kalemiyle talep ederken aynı devlet tarafından öldürülen, Sabahattin Ali’den Uğur Mumcu’ya bütün suikast maktulleri ile tabii ki birlikte konuşulmalı, birlikte anılmalı.
Hele ki 15 Temmuz bahsi açıp güncel iktidar döneminden bahsediyorsak Berkin Elvan’dan Ali İsmail’e, Cizre’de tam da onu öldüren milliyetçi-ırkçı-faşist zihniyet tarafından diri diri yakılan yüzlerce masumu anmadan onu anamayız.
Ve mezarı başına gidip şu çürük, milyonları inim inim inletmiş, içeride ve dışarıda binlerce masumu katletmiş, baştan ayağa onun tabiriyle “zalim düzen”e övgüler düzmek niyetinde olan varsa, bari iktidar/suç ortakları MHP’den de onu öldürenlerin temsilcisi olarak biriyle gelsin.
Madem “bu adamın idealleri gerçek olduysa oğlu onun hangi idealine ihanet etti de yargılanıyor; peki kendi suikast faili 17 yıllık ‘fethimiz’e rağmen neden hâlâ meçhul?” diye sorulmuyor, derin devletin arşivinden katili bulunsun da o MHPli ortaklarına cinayet anlattırılsın.
Yok andığım devlet maktullerini beğenmiyorsanız, -hele benim davamı- hiç beğenmiyorsanız, o halde madem fethiniz de vaki oldu, neden “zalim sultana hakkı söyleyen din alimi” olmaktan gayrı hiçbir suçunu bulamadığınız @alparslankuytul’un zindanda olması garibinize bile gitmiyor?
5 Temmuz şu iktidara öfke kusma günü değil. Bunları yazdırmayacak şekilde babamın kabrini partinizin, reisinizin övgüsünden uzak tutun yeter. Biz, onu öldüren devletinizin ördüğü duvarlar yüzünden başına gidemesek de dünyanın öteki ucundan dualarımızı göndeririz.