Kuveyt Prensesi Fevziye Al Sabah, Şiileri konu alan bir makale yazdı.
Kuveyt Prensesi Fevziye Al Sabah’ın Şiiler ile ilgili yazdığı makaleyi okuyanlar hayrete düşüyor.
Prensesin, Mısır’ın başkenti Kahire’de dini önderlere yönelik hazırlayıp sunduğu “Kuran-ı Kerim’de yer alan Müminler Şiilerdir” adlı makale şöyle:
“Kuran-ı Kerim’de yer alan Müminler Şiilerdir”
1- Şiilerin Yahudilerden daha beter olduklarını ve sizin ilk düşmanınız olduğunu söylüyorsunuz. Yaptıklarınız ve aldığınız kararlarda bu gayet açıktır.
Peki Allah’u Teala’nın “Müminlere en büyük düşmanlığı besleyen insanlar Yahudiler” anlamı taşıyan ayetine ne cevap vereceksiniz? Allah Yahudilerin düşman olduğunu söylüyor ve siz de Şiilerin düşman olduğunu söylüyorsunuz. Peki bunun sonucunda siz Yahudilerin yanında sayılıyor ve Şiiler de müminler sayılmıyor mu? Yahudilerin her gün tehdit ettiği ve sizin de tekfir ettiğiniz İran ve Hizbullah mensubu olan kişiler müminler olmuyor mu?
2- Size (Şiilere neden düşmansınız?) diye sorulduğunda çünkü sahabelere küfür ediyorlar diyorsunuz. Oysa ki, Şiilerin dini mercileri bu küfür etme olayını yasaklamıştır. Ancak siz davanızda ısrarla düşmanlık besliyorsunuz.
Peki Yahudiler Allah’a küfür etmiyor mu? Kuranı kerim’de yer alan, “Bir de Yahudiler, “Allah’ın eli bağlıdır” dediler. Söylediklerinden ötürü kendi elleri bağlansın ve lânete uğrasınlar!” anlamını taşıyan ayetine ne cevap vereceksiniz? Şiilerin sahabelere küfür etmesi kanıtlanırsa, size göre Şiilerin yaptığı Yahudilerin Allah’a küfür etmesinden daha mı kötü?
3- Bazı İranlı turistlerin Mısır’ı ziyaret etmesine karşı protestolara çıkıyorsunuz. Ancak Yahudi turistleri hoş karşılıyorsunuz. Yahudiler halkımızı topraklarından kovup işgal ettikleri topraklarda katliamlar gerçekleştirmedi mi? Yahudiler on binlerce Mısırlıyı katletmedi mi?
“Şiilerin mısırdaki (fesat) ilerlemesi” adı altında protestolar gerçekleştiriyor ve bunu kınıyorsunuz, ancak Yahudilerin ve Siyonist Batı güçlerinin İslam dünyasına karşı işlediği cinayetlere sessiz kalıyorsunuz. Bu nasıl oluyor?
4- Neden Mısır halkının sorunları ile ilgilenip o sorunlara çözüm bulmuyorsunuz?
Mısır halkına zor günler yaşatan fakirlik, eğitim, sağlık, temizlik, ulaşım gibi sorunlar ile ilgilenmek yerine, bütün yaptığınız sözde, “Şii ilerlemesini” durdurmak için insanlara vaazlar veriyorsunuz. Kulağa gerçekten komik geliyor.
5- Mezhepsel ayrımcılık yapmanız kanunlara aykırı değil mi? Neden konu Şiilerin üzerine gitmeye gelince anayasanın bir önemi kalmıyor? “Sözlerini bozdukları için onlara lanet ettik, kalplerini katılaştırdık” anlamını taşıyan ayete ne cevap vereceksiniz?
6- Hıristiyanlara karşı olan tavırlarınız neden Şiilere karşı olan tavrınızdan kat kat daha iyi?
Sizin gibi Mısırlı olan ve dini düşüncelerinizin %90’ında sizinle aynı olan Şiiler size Hıristiyanlardan daha mı uzak geliyor?
Birkaç Şii’nin sahabelere küfür etmesinden dolayı bütün Şiilere karşı düşmanlık beslemek sizin için daha mı kolay geliyor? Bu tavırlarınızın Hıristiyanlara ve Yahudilere karşı olması gerekmiyor mu?
7- Müslümanları birbirine düşürmek dışarıdakilerin (Amerikalıların ve Siyonistlerin) yapması gerekmiyor mu?
Neden onların temsilciliğini üstlenmiş gibi fitne yaymaya çalışıyorsunuz?
8- Müslümanların birliğini sağlamak bize farz kılınmadı mı? Kuran’ın “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin” anlamını taşıyan ayetine ne cevap vereceksiniz?
9- Kuran-ı Kerim bize ayrılmayı yasaklamadı mı?
Bunun İslam’ın varlığına tehdit olduğunu söylemedi mi? “Anlaşmazlığa düşmeyin yoksa o zaman zayıf düşersiniz ve kuvvetiniz gider” anlamını taşıyan ayete ne cevap vereceksiniz? Mısır halkını böyle yaparak bölmediniz mi?
10- Çevre ülkelerde yaşanan mezhep sorunlarından dolayı ortaya çıkan savaşları görmüyor musunuz?
Suriye, Irak ve Lübnan’da yaşananlar ortadayken, Mısır’da da mı aynısını istiyorsunuz?
11- Allah bizden aklımızı kullanmamızı istemedi mi?
Kuran-ı Kerim’deki “İman edenlerin Allah’ı zikretmekten ve inen haktan dolayı kalplerinin saygı ile ürpermesinin zamanı gelmedi mi?” ve ” Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, (şimdi) şu alevli cehennemin mahkûmları arasında olmazdık” anlamını taşıyan ayetlere ne cevap vereceksiniz?
Allah bu zaman zarfında sizi sınava koydu ve sizde şu an bu sınavın sonlarındasınız.
Mısır halkına, İslam’a ve Şeriat’a ne yaptınız? İslami bir hüküm mü yürüttünüz? Şeriatı mı uyguladınız? İsrail ile olan ilişkilerinizi kestiniz mi yoksa onların liderine ‘Aziz dostum’ diyip ülkelerinin gelişimi ve ilerlemesi için temennide mi bulundunuz?
Amerikan planlamalarına baş kaldırdınız mı?
Savaştığınız İran, gerçekleştirdiği direnişten sonraki gün bütün bunları gerçekleştirdi. Neden biliyor musunuz? Bunun cevabını sizin düşünmeniz için bırakıyorum.
Feysel El Kasım adındaki basın mensubunun, “İran, Irak, Suriye, Lübnan ve Ortadoğu Şiileri birlik içindedir. Aynı merceiyete tabiler. İmanları ve akideleri birdir” açıklamalarını hatırlatmakta fayda buluyorum.
Ama Sünniler tekfirci haline gelmiş. Birbirlerine kuyular kazmakla meşguller. Hiçbirinin birleştirici dini lideri yok. Kurt sürüsü gibi beraber yürüyüp birbirlerine düşmanlık besliyorlar.
Nedense ayrılıkçı, gece gündüz küfür eden ve lanetleyen Şii kanallar göremiyorum. Şii bir din adamını, diğer mezhepleri veya dinleri kötülerken veya lanet ederken görmedim.
Ancak El Kaide ve El Nusra gibi terör örgütleri içinde bulunan birçok Sünni din adamı bunu gayet açık bir şekilde yapıyor.