Kasım Süleymani Kassam Tugayları, Kudüs Tugayları ve Gazze’deki diğer direniş gruplarından mücahid ve savaşçıları, Devrim Muhafızları tarafından eğitilmeleri için İran’a götürmüştür. Bu gruplar İran’da büyük komutan Süleymani’nin gözetiminde eğitilmiştir. Sonra bu güçler el yapımı füze üretecek kapasiteyle geri döndüler.

Filistin Direnişi: Süleymani’nin füzeleri Tel Aviv’i köşeye sıkıştırdı

Filistinli siyasi analist ve yazar Ramiz el-Halebi, Şehit Komutan Kasım Süleymani’nin İsrail’e karşı direnişin her detayında mevcut olduğunu ve işgal altındaki Filistin’i para ve silahla doğrudan desteklediğini vurguladı.

El-Âlem televizyon kanalında yayınlanan “Pusula” adlı programda konuşan Halebi, Kasım Süleymani için şu sözleri kullandı: “2000 yılında Aksa intifadası patlak verdiğinde Filistin Direnişi yeni silahlar, yerli füzeler ve ateş edildiğinde dumanı İsrail yerleşimine sınır olan Gazze Şeridi’ni kaplayan bombalara sahip oldu.”

Bu füzelerin, Komutan Süleymani’nin gözetiminde Filistin’e aktarıldığına işaret eden Halebi,  bu bütünleşmiş sistemin Devrim Muhafızları, İran Ordusu, İslami Devrimi Önderi ve İran halkını temsil ettiğini belirtti.

Filistinli analist, Filistin Direnişinin bireysel intihar saldırısı eylemlerinden füzeli saldırılara doğru gelişmesinin, bu direnişe finansal ve lojistik destek sağlayan Süleymani’nin dokunuşuyla gerçekleştiğine dikkat çekti.

Filistin Direnişinin gururu olarak kabul edilen tünellerin de başlangıcından beri şehid Kasım Süleymani’nin gözetiminde olduğunu ve Tel Aviv’i köşeye sıkıştırdığını belirten Halebi’nin konuşmasının tamamı şöyle:

Ramiz Halebi: Kasım Süleymani, Direnişin tüm ayrıntılarında mevcuttu. Yaklaşık 30-40 yıl Kudüs Gücü’nün liderliğini yapan Süleymani, ilk günden beri işgal edilmiş Filistin’e doğrudan destek verdi. Büyük bir ihtimalle Kasım Süleymani’nin varlığı, 2000 yılındaki Aksa İntifadası ile ortaya çıktı. 2000 yılında, Şaron’un yerleşimci toplumuyla birlikte Mecid-i Aksa’yı basmasının ardından, “İkinci İntifada” olarak kabul edilen el-Aksa İntifadası patlak vermişti.

O zamana kadar Filistin’deki cihad eylemi bazı hafif silahlar ile yapılan çatışmalar, intihar eylemleri, molotof kokteyli saldırıları ve Filistinli vatandaşların taşlı hücumlarıyla sınırlıydı. Bu aşama, İşgal Edilmiş Filistin’de Direnişin 1999 yılının sonlarında gerilla eylemleri ile ön plana çıkmıştır. Aksa İntifadası ile birlikte yeni silahlar bize ulaştırıldı. 2000 yılında bu intifada ile birlikte Filistin Direnişi yeni silahlar, yerli üretim füzeler ve ateş edildiğinde dumanı İsrail yerleşimine sınır olan Gazze Şeridi’ni kaplayan bombalara sahip olmaya başladı. Direnişin sahip olduğu el yapımı ve ithal füzeler, baştan beri şehid komutan Süleymani’nin denetiminde bize ulaştı. Kasım Süleymani’nin oluşturduğu bu bütünleşmiş sistem Devrim Muhafızları, İran Ordusu, İslami Devrim Önderi ve İran halkını temsil ediyordu. Bundan dolayı Kasım Süleymani’den söz ettiğimizde, elbette İran İslam Cumhuriyeti ve Süleymani’nin Filistin Direnişine sağladığı büyük katkıdan söz ediyoruz.

Soru: Bu sistemin bugün Direniş Ekseninin uzantıları düzeyinde bütünleşmiş bir sistem halini aldığını biliyoruz. Ancak bu sistemlerin Filistin Direnişine katılmasından önce, özellikle 2000 yılındaki intifada söz konusu olduğunda, Kasım Süleymani’nin bu dönemde ve bu intifada sırasında bazı dokunuşları oldu mu?

Ramiz Halebi:  Biz bu dokunuşları bir bir yazarak kaydettik. Filistin halkı ile direnişinin cihad ve mücadelesinin, bireysel intihar saldırısı eylemlerinden füzeli saldırılara doğru evrilmesi, bu direnişe finansal ve lojistik destek sağlayan Süleymani’nin dokunuşuyla gerçekleşti. Süleymani bu finansal desteğin babası konumundaydı. Bu durum, İsmail Heniyye ve Kassam sözcüsü Ebu Ubeyde’nin açıklamalarında da belirtiliyor.

Filistin’in tünelleri ikinci önemli noktadır. İlk olarak, Filistin Direnişinin onuru olan füze sisteminin ve tünellerin ilk adımından Tel Aviv’i köşeye sıkıştıracak düzeyde gelişmesine kadarki tüm süreç, Kudüs Gücü Komutanı Şehid Kasım Süleymani’nin gözetiminde gerçekleşti. 2012 yılında İsrail Gazze Şeridi’ne saldırdığında Kudüs Tugayları (İslami Cihad) tarafından Tel Aviv’e fırlatılan ilk “Fecr-5” füzeleri, Kasım Süleymani’nin yönetiminde fırlatıldı. 2000 yılından 2012 yılına kadar olan sürede Filistin’in tüm gelişimi bu silahlarla oldu.

Kasım Süleymani aynı zamanda, Gazze’nin kendi füzesini kendi eliyle yapmak zorunda olduğu düşüncesine de sahipti. Kasım Süleymani Kassam Tugayları, Kudüs Tugayları ve Gazze’deki diğer direniş gruplarından mücahid ve savaşçıları, Devrim Muhafızları tarafından eğitilmeleri için İran’a götürmüştür. Bu gruplar İran’da büyük komutan Süleymani’nin gözetiminde eğitilmiştir. Sonra bu güçler el yapımı füze üretecek kapasiteyle geri döndüler.

Tüneller konusuna gelince, evet 2000 yılının öncesinde burada dar ve küçük tüneller vardı. Bu tüneller bazı özel işler için kullanılıyordu. Ancak bu tüneller, Kasım Süleymani öncülüğünde arabaların geçeceği derecede büyük ve geniş bir ağa dönüştürülerek savaşa hazır hale getirildiler. Bu geliştirilen tüneller yoluyla İran’ın silahları Filistin’e ulaştırılabildi. Gazze’ye ulaşan silah sistemlerinin tamamı tünel sistemleri yoluyla Filistin’e getirilmiştir. Ben bu röportajı vermeden önce kardeşim de bana “Kasım Süleymani’nin bu tünel sistemlerinin küçük çaplı tünellerden, arabalar ve silahların geçebileceği kadar büyük bir savaş sistemine geliştirilmesindeki parmak izleri çok açıktır” dedi.

Roketatarlar da söz konusu tüneller yoluyla Filistin’e getirildi. Kasım Süleymani’nin dikkat çeken hareketlerinden biri de budur. Tünellerle Filistin Direnişine aktarılan bu roketatarlar sayesinde İsrailli araçlar vuruldu. Bu konuda verilen eğitim sayesinde, roketatarın etrafındaki mücahitlerin şehit olması engellendi.

Çeviri: Merve Soydaş

Medya Şafak 

0
Would love your thoughts, please comment.x